Rize

Yaylaların sultanı olarak bilinen Rize, iç ferahlatan havasıyla adeta insanın ömrünü uzatıyor. Bu sakin şehrin en güzel ilçelerinden biri olan Çamlıhemşin, sizi etkileyici manzaralarla buluşmaya davet ediyor. İlçeye bağlı Şenyuva Köyü’nü ziyaret edip yemyeşil ağaçların süslediği dağların arasında Fırtına Deresi’ni görmelisiniz. Bu derenin kıyılarında yürürken tarihi Şenyuva Köprüsü’ne denk geleceksiniz. Fırtına Deresi’nin batısında, yamaçların üzerinde yükselen görkemli bir kale var. Surlarıyla etkileyici bir görünüme sahip olan Zil Kale, Orta Çağ’da kervan yolunu korumak gibi önemli bir görevi üstleniyormuş. Osmanlıların fethinden sonra askeri amaçlarla kullanılmaya devam edilen bu kalenin ne zaman inşa edildiği tam olarak bilinmiyor.
Temiz havaya sahip, doğayla iç içe bir tatil yeri arayışındaysanız Çamlıhemşin’in dünyaca ünlü Ayder Yaylası’na misafir olabilirsiniz. Dört bir yanı çam, ladin, kestane, gürgen, köknar ve kayın ağaçlarıyla kaplı olan bu yayla doğanın insanlığa bir armağanı. Yaylanın içinde büyük bir coşkuyla akan Kavron Deresi köpürdükçe insanın neşesi yükseliyor. Civarda çağlayan Aşıklar, Bulut, Gelintülü ve Gürgendibi şelaleleri eşine zor rastlanır bir ferahlık sunuyor. Bu yaylanın soğuk suları gibi sıcak suları da fevkalade! Kendinizi daha iyi hissetmek için kaplıcanın şifalı sularına girebilirsiniz. Ayder’den çıkıp Kaçkar Dağları’na, rakımı ve heyecanı yüksek bir maceraya atılabilirsiniz. Bir bölümü Rize’de, bir bölümü ise Artvin’de olan Kaçkar Dağları, nadir rastlanan bitkileriyle ve büyüleyici gölleriyle bilinen bir milli parka da ev sahipliği yapıyor. Bu parkın içinde 9 köy ve 33 yayla var. Kaçkar Dağları’nda Karadeniz’in resmi tarım ürünleri sayabileceğimiz çay, fındık ve tütün yetiştiriliyor. Bu dağlar, ayrıca yabani hayvanların da yuvası. Kurt, tilki, çakal, geyik, domuz ve ayı gibi birçok canlı türü doğal güzelliğin önemli bir parçası.
Balıkesir

Doğal kaynaklarıyla ünlü Balıkesir, insanlara adeta oksijen ziyafeti sunuyor. Bu kaynakların başındaysa dünyanın en temiz ikinci yüksek oksijen oranına sahip alanı olan Kaz Dağları geliyor. Aynı zamanda Kaz Dağları ile aynı isme sahip muhteşem bir milli park da var. Dağın eteklerinden akan sular, şehrin pek çok yerinde gölet, kaplıca ve çay olarak hayat bulmuş durumda. Balıkesir’in en harika yanıysa bu doğal güzellik çeşitliliğiyle her mevsim insanlara hitap etmesi.
Siz de tatilde bir yandan oksijene doymak, bir yandan suyun tadını çıkartmak ve bunları yaparken tarihin bıraktığı izleri öğrenmek isteyenlerdenseniz Balıkesir bunlar için ideal bir yer. “Bu kadar harika yerler Balıkesir’in neresinde peki?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. İlk önerimiz muhteşem bir güzelliğe sahip olan Edremit ilçesi. Edremit’in Akçay ve Altınoluk sahilleri, dinginliği ile insanı kendine çekiyor. Zeytinli’ye doğru ilerleyen yol ise bahçelerle ve yerel mekanlarla dolu neşeli bir yol. Bu yol üzerinde Hasan Boğuldu Göleti de var. Göletin adı eski zamanlara dayanan bir aşk hikayesinden geliyor. Birkaç kilometre ilerisinde ise Sütüvan Çayı var. Yakınlarda ayrıca gelişmiş floraya sahip olan Şahindere Kanyonu’nu görebilirsiniz. Yol sizi Kaz Dağları’nın eteklerine götürüyor. Zeytinli’den ayrılıp Güre’den yola devam ederseniz, Yazıtlı Çeşme ve Zeytinyağı Fabrikası’nın tarihi izleri dikkatinizi çekecek. Dağın eteklerinde meşe ve maki hakimken, üst kesimlerde ise ender rastlanan ve oraya özgü bir göknar türü sizi karşılayacak. Dağın efsanevi bir özelliği de var. Homeros’un İlyada eserinde bu dağdan “Bin Pınarlı İda” olarak bahsediliyor.
Edremit’ten biraz uzaklaşıp rotanızı Altınoluk’un diğer tarafına çevirdiğinizde tarihi dokulara daha da yaklaşacaksınız. Antik kent Antandros’un akropolü Altınoluk’un bu yakasını, nekropolü ise daha ileriyi gösterdiği biliniyor. Altınoluk’un devamında yol sizi Küçükkuyu’ya götürüyor. Yol boyunca size zeytin ağaçları eşlik ediyor. Küçükkuyu, adı gibi küçük ve durgun denizi olan bir semt. Burada küçük odalı, büyük bahçeli huzur veren konaklama yerleri dikkatinizi çekecek. Küçükkuyu’dan sonra ise Kadırga Plajı ile size merhaba diyen Assos ve Behramkale’yi göreceksiniz. Bu iki merkez de dar sokakları ve sıralı binalarıyla Orta Çağ mimarisini korumaya devam ediyor. Devamında ise Athena Tapınağı var. Burası gün batımının en çok yakıştığı yerlerden biri. Tapınaktan hemen sonra sanatın ve savaş hazırlıklarının yuvası tiyatro ve antik limanı göreceksiniz. Nefes alan bir şehirde, nefis bir tatil sizi bekliyor.
Ardahan

Dört tarafı kuşatan dağlar şehrin temiz havasını korumaya son derece kararlı. Yükseklerdeki şehir Ardahan, Türkiye’nin havası en temiz şehirlerinden biri. Bu şehrin Kafkasya’ya açılan kapısı olan Posof ilçesi çılgın akarsuları, uçsuz bucaksız çayırları, serin havası ve irili ufaklı gölleri ile ziyaretçilerine adeta nefes oluyor. Doğu Anadolu’nun en büyük ikinci gölü de burada! Tertemiz sularıyla ünlü Çıldır Gölü, göçmen kuşların yumurtalarını bıraktığı minik adacıkları barındırıyor. Yumurtadan çıkan kuşların uçmayı öğrendiği bu özel alan adeta bir kuş cenneti gibi. Çıldır Gölü, yazın olduğu gibi kışın da büyüleyici. Havalar soğuduğunda donan bu göl, üzerinden atlı kızakların geçtiği bir buz pistine dönüşüyor.
Hayvanların otladığı ve rengarenk çiçeklerin açtığı Ardahan yaylaları, tatilin ferah bir nefes almak olduğunu düşünenler için en doğru yerlerden biri. Doğu Karadeniz’in sınırındaki Bülbülhan, Köroğlu Dağları’nın eteklerindeki Okçuoğlu ve bembeyaz karların dostu Yalnızçam yaylaları hem doğal güzelliklerin hem de macera dolu etkinliklerin adresi. Bu yaylalar trekking, tırmanma ve kayak gibi hareketli sporlara sahne oluyor. Zengin canlı çeşitliliği ile bitki gözlemleme gibi incelikli bir hobiye sahip olanlar için de ideal bir ortam sunuyor.
Story ayağınıza geldi!
Yazımızın öne çıkan bölümlerini sosyal medya hesaplarınızda paylaşmak için hazırladığımız görselleri indirebilirsiniz. Bunun için Android ve iOS işletim sistemli akıllı telefonlarınızla paylaşmak istediğiniz story’nin üzerine basılı tutun ve gelen menü aracılığıyla görseli akıllı telefonunuza kaydedin veya paylaşın.


