More
    Ana SayfaAsya gezi rehberiJaponya gezi rehberiJaponya'nın tarihî kasabalarında zamanda yolculuk

    Japonya’nın tarihî kasabalarında zamanda yolculuk

    Modern dünyanın koşuşturmasından sıyrılıp Japonya’daki tarihî kasabaların sakin sokaklarında dolaşmaya ne dersiniz? Japonya, sadece neon ışıklı şehirleriyle değil, aynı zamanda zamanın âdeta durduğu tarihi kasabalarıyla da öne çıkıyor. Bu kasabalara adım attığınızda, bir anda kendinizi samurayların yaşadığı Edo Dönemi’nin (1603-1868) atmosferinde bulabilirsiniz. Geleneksel mimarileri, yerel kültürü yaşatan festivalleri ve dünden bugüne taşınan yaşam tarzlarıyla bu yerler, ziyaretçilerine zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissettiriyor. Şimdi, sizi Japonya’nın geçmişine götürecek altı büyüleyici kasabayı keşfe davet ediyoruz. Bu maceraya atılmak için Japonya uçak biletinizi satın aldıysanız, başlayalım.

    Turkish Airlines Blog
    Turkish Airlines Blog
    With this account, managed by our writer team, we welcome all who love travel and exploration to enjoy these blog posts. And we gently remind our readers of the delight to be found in 'hitting the road'. As Tolstoy said: “All great literature is one of two stories; a man goes on a journey or a stranger comes to town.”

    Japon Alpleri’nde zaman yolculuğu sunan tarihî kasaba Takayama

    Edo Dönemi’nden kalma ahşap evler sıralanıyor.
    Edo Dönemi’nden kalma ahşap evler sıralanıyor.

    Japonya’nın tarihi kasabalarındaki serüvenimize, Japon Alpleri’nin eteklerinde yer alan Hida Takayama’dan, zamanın donup kaldığı bir dağ kasabası ile başlayalım. Ahşap evleri, daracık sokakları ve yüzyıllık pazarlarıyla Takayama, Japonya’nın geçmişini bugüne taşıyor. Kasabanın Sanmachi Suji bölgesinde Edo Dönemi’nden kalma tüccar evleri, içecek imalathaneleri ve atölyeler sıralanıyor. Sokaklarda gezinirken etraftaki tarihî yapıların arasında Edo dönemi film setinde dolaşıyormuş gibi hissedebilirsiniz. Takayama’nın ünü sadece mimarisiyle sınırlı değil. Her ilkbahar ve sonbaharda düzenlenen Takayama Matsuri Festivali, işlemeli ahşap yüzen arabaları ve geleneksel geçit törenleriyle ülkenin en görkemli festivallerinden biri olarak biliniyor. Dağlarla çevrili bu saklı cennette yerel halkın yüzyıllardır sürdürdüğü yaşam ritmine tanıklık etmek, ziyaretçilere sıcak ve samimi bir atmosfer sunuyor. Hida Bölgesi’nin leziz yemeklerini tadarken, sabah pazarlarında köylülerin taze ürünlerini sattığı tezgâhları gezip yöresel el işi ürünlere göz atabilirsiniz. Takayama, köklü tarihini ve geleneklerini koruyan yapısı sayesinde modern gezginlere geçmişin kapılarını aralayan eşsiz bir durak haline geliyor.


    Geleneksel çatılarıyla masalsı Japon dağ kasabası Shirakawa-go

    Üçgen saz çatılı çiftlik evleriyle ünlü Shirakawa-go kasabası karlar altında.
    Üçgen saz çatılı çiftlik evleriyle ünlü Shirakawa-go kasabası karlar altında.

    Japonya’nın dağlık Hida Bölgesi’nde, dünya mirası listesinde yer alan Shirakawa-go, dik açılı “gassho-zukuri” tarzı sazdan çatılı ahşap evleriyle Japonya’nın tarihi kasabaları arasında kendisine yer buluyor. Gassho-zukuri terimi, dua eden elleri andıran üçgen çatı formundan geliyor ve bu özel mimari, özellikle kışın yoğun kar yağışına dayanacak şekilde tasarlanmış. Japon Alpleri’nin ortasında dağların arasında konumlanan Shirakawa-go, kışın karla kaplandığında adeta bir masal diyarına dönüşüyor. Yüzyıllardır aileden aileye geçen geleneksel yaşam tarzını sürdüren bu evler, ziyaretçilere zamanda bir yolculuk hissi veriyor. Kasabada gezerken bazı tarihî evlerin müzeye dönüştürüldüğünü ve geçmişteki günlük yaşamın izlerini taşıdığını göreceksiniz. Bazı aile konakları, Edo döneminde pirinç ambarı ya da ipek böceği yetiştirme alanı olarak kullanılmış ve bugün ziyaretçilere kapılarını açıyor. Ayrıca Shirakawa-go’da el işi atölyelerinde yerel halkın yaptığı hasır işi, seramik veya kağıt yapımı gibi geleneksel zanaatları deneyimleme şansı bulabilirsiniz. Her yıl ekim ayında düzenlenen Doburoku Festivali sırasında aslan dansı gösterilerini izleyerek kasabanın kültürel mirasına tanıklık edebilirsiniz. Sakin atmosferi, yıldızlı geceleri ve sıcak misafirperverliğiyle Shirakawa-go, keşfedenleri büyüleyen ve geçmişin ruhunu günümüzde yaşatan bir Japon dağ kasabası.


    Eski bir posta yolu üzerinde sakin bir kasaba Tsumago

    Tarihi Tsumago kasabasında ahşap evler ve sakin bir sokak.
    Tarihi Tsumago kasabasında ahşap evler ve sakin bir sokak.

    Eski bir posta yolu olan Nakasendo üzerinde sıralanan kasabalardan biri olan Tsumago, Japonya’nın tarihi kasabaları arasında feodal dönemin izlerini en iyi koruyanlardan biri olarak biliniyor. Ormanlık Kiso Vadisi’nin kalbinde yer alan bu küçük Japon kasabasına adım attığınızda, birkaç yüzyıl öncesine ışınlanmışsınız gibi hissedebilirsiniz. Tsumago’nun ana caddesi boyunca uzanan tek katlı ahşap hanlar, dükkanlar ve atölyeler, Edo Dönemi’nde yolculuk yapan samuraylar ve tüccarlar için bir konaklama ve dinlenme merkeziydi. Bu tarihi atmosfere duyulan saygı öylesine büyük ki, kasaba halkı 1968’den beri modernleşmenin getirdiği değişimleri sınırlamaya karar vermiş. Gündüzleri ana yoldan araç geçmesine izin verilmiyor ve elektrik kabloları gibi modern unsurlar, eski dünya atmosferini korumak için gizlenmiş durumda. Sokaklarda gezerken tabelaların ahşap olduğu, telefon direklerinin görünmediği bir ortamdasınız. Tsumago, Japonya’nın en iyi korunmuş tarihi kasabalarından biri olarak anılıyor ve bunu gezerken her adımda hissedebilirsiniz. Bir zamanların kervansaraylarını andıran honjin ve waki-honjin adı verilen eski misafirhaneler bugün müze olarak ziyaretçilere açık. Tsumago, gösterişten uzak fakat incelikle korunmuş detaylarıyla, ziyaretçilerine Japonya’nın feodal geçmişine sakin ve samimi bir bakış sunuyor.

    Dünya daha büyük, keşfet!


    Havalimanı

    Havalimanı
    Gidiş
    Dönüş

    Giriş Tarihi Seçiniz

    Dönüş Tarihi Seçiniz


    Kabin Türü
    Yolcu Sayısı
    Yetişkin Yolcu
    12 + Yaş
    0

    Çocuk Yolcu
    2 - 12 Yaş
    0

    Bebek Yolcu
    0 - 2 Yaş
    0

    Küçük Edo’nun nostaljik tarafı Kawagoe

    Tarihi Japon ahşap evleri ve saat kulesiyle geleneksel bir sokak.
    Tarihi Japon ahşap evleri ve saat kulesiyle geleneksel bir sokak.

    Tokyo’nun yanı başındaki Kawagoe, geleneksel dokusuyla Japonya’nın tarihi kasabaları arasında yer alıyor. Kawagoe, ziyaretçilerine büyük şehrin yakınında küçük bir zaman tüneli sunuyor. Saitama Eyaleti’nde yer alan bu şirin kasaba, geçmişin ruhunu koruyan sayısız geleneksel yapısıyla Küçük Edo olarak anılıyor. Özellikle kasabanın Kurazukuri Bölgesi’ne adım attığınızda, iki katlı kil ve ahşap karışımı eski depoların sıralandığı sokaklar karşılıyor sizi. Bu siyah sıvalı, kalın duvarlı depolar ve tarihi tüccar evleri, Edo Dönemi’ni hatırlatan çarpıcı bir şehir manzarası oluşturuyor ve insana zamanda geriye gitmiş hissi veriyor. Kawagoe’nin simgesi haline gelmiş Toki no Kane adlı ahşap saat kulesi ise günümüzde bile günde dört kez çanını çalarak 350 yılı aşkın süredir şehrin zamanını duyurmaya devam ediyor. Kasabanın canlı ana caddelerinden birinde yer alan Kashiya Yokocho ise içinizdeki çocuğu sevindirecek bir yer. Geleneksel yöntemlerle yapılan rengârenk Japon şekerleri ve atıştırmalıkları satan küçük dükkanlar hem gözünüze hem damak zevkinize hitap ediyor. Ekim ayında düzenlenen Kawagoe Festivali sırasında ise sokaklar, Edo tarzı süslenmiş büyük yüzer araba festivali ile şenleniyor. Yöre halkı geleneksel kostümleri içinde sokakları müzik ve dansla dolduruyor. Kawagoe’de gezerken bir yandan da Kitain Tapınağı gibi bölgenin önemli tarihi noktalarını ziyaret edebilir, 500’ü aşkın farklı yüz ifadesine sahip Rakan heykellerini görmeye gidebilirsiniz. Tokyo’dan sadece yarım saatlik bir tren mesafesinde yer alan Kawagoe, sahip olduğu nostaljik atmosfer, leziz sokak yemekleri ve sıcakkanlı yerel halkıyla sizi geçmişe döndürecek bir kültür mirası. Japon kültürüne ve özellikle de mutfak kültürüne merakınız varsa Japon Suşi Kültürü Rehberi içeriğimiz ilginizi çekebilir.


    Edo’ya açılan çatıların altında Ouchi-juku

    Dağlarla çevrili vadide geleneksel çatılı Japon evleri.
    Dağlarla çevrili vadide geleneksel çatılı Japon evleri.

    Japonya’nın kuzeyindeki Fukushima Bölgesi’nde, dağların arasında saklanmış Japonya’nın tarihi kasabalarından Ouchi-juku, ziyaretçilerini yüzyıllar öncesine götürüyor. 17. yüzyılda Aizu-Nishi Kaido üzerindeki bir posta istasyonu olarak kurulan Ouchi-juku, Edo döneminde seyahat edenler için vazgeçilmez bir duraktı. Bu kasabaya yaklaştığınızda asfaltın yerini sıkıştırılmış toprak yollar alıyor, etrafınızı ise sıra sıra dizilmiş kalın sazdan çatılı ahşap evler sarıyor. 1981 yılında “Geleneksel Yapılar Koruma Bölgesi” ilan edilen Ouchi-juku’nun sokakları, o günden bu yana âdeta geçmişteki ihtişamlı günlerinin aynası haline getirilmiş. Eskiden tenekeyle kaplanmış çatıların yeniden orijinal saz örtülerle değiştirilmesi, elektrik ve telefon kablolarının yer altına alınması sayesinde kasaba, Edo dönemindeki görünümünü olduğu gibi koruyor. Kasabaya tepeden bakan manzara gerçekten nefes kesici, hiçbir modern yapı ya da telin bozmadığı bu tablo, insanı birkaç yüzyıl öncesine ışınlıyor. Kasabadaki evlerin birçoğu bugün hediyelik eşya dükkanı, müze ya da minshuku denilen aile pansiyonları olarak hizmet veriyor. Ouchi-juku’nun yerel lezzetleri de en az ortamı kadar otantik. Buraya özgü negi soba sipariş ettiğinizde, size çatal kaşık yerine uzun bir yeşil soğan veriliyor ve evet, eriştenizi soğanı çubuk gibi kullanarak yiyorsunuz. Ayrıca kömür ateşinde pişen tuzlu nehir balığı ayu ve ballı pirinç keki gibi sokak lezzetlerini denemek de unutulmaz bir deneyim. Şubat ayında düzenlenen Kar Festivali sırasında ise Ouchi-juku bembeyaz karlar altında mum ışıklarıyla aydınlatılıyor. Yaz ortasında gerçekleşen Hange Matsuri festivaliyle de geleneksel kostümlü geçit törenleri, halk dansları ve renkli etkinlikler kasaba meydanını şenlendiriyor.


    Sofia Coppola’nın Tokyo’da geçen “Bir Konuşabilse” filmini izlediyseniz, gökdelenler arasında kaybolmanın ve modern yalnızlığın yarattığı o duygunun nasıl ele alındığını hatırlayabilirsiniz. Japonya’nın tarihî kasabaları ise bunun tam karşıtı bir atmosfer sunuyor. Sadece birer turistik nokta değil, aynı zamanda kültürel birer zaman makinesi işlevi de görüyorlar. Sonuç olarak Takayama, Shirakawa-go, Tsumago, Kurashiki, Kawagoe ve Ouchi-juku gibi kasabalar, Japonya’nın zengin tarihini ve geleneksel yaşamını yakından deneyimlemek isteyen herkes için birer cennet köşesi. Japonya seyahatinizde, bu kasabalardan en az birini rotanıza eklemeyi ihmal etmeyin.

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!