More
    Ana SayfaSeyahat fikirleriTarihDağlara oyulan kayıp şehir: Petra Antik Kenti

    Dağlara oyulan kayıp şehir: Petra Antik Kenti

    Ürdün’deki antik miras Petra, kayalara oyulmuş binlerce yıllık tarihi ile yüzyıllar öncesine ışık tutuyor. Dünyanın en ünlü arkeolojik alanlarından biri burası ve adı da “kaya” anlamına gelen Yunanca bir sözcükle ilişkili. Yapı blokundaki gül kızılı renk ise bu efsanevi yapının adeta imzası. Böyle bakıldığında Petra Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alması ve yedi dünya harikasından biri olması hiç şaşırtıcı değil. Ürdün’ün bu en büyük turistik merkezini birlikte keşfedelim!

    Turkish Airlines Blog
    Turkish Airlines Blog

    Yazar ekibimiz tarafından yönetilen bu hesapla, seyahat tutkunları ve keşif meraklılarının keyif alacağı blog içerikleri üretiyoruz.

    Özenle hazırladığımız içeriklerimiz aracılığıyla ilham vermeyi, bilgilendirmeyi, heyecanlandırmayı, eğlendirmeyi ve küçük ipuçları ile yolculuğunuzu kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda yola çıkmanın yenileyici ve özgürleştiriciliğini sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.

    Çünkü Tolstoy'un dediği gibi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir...”


    Başlarken: Petra Antik Kenti hakkında birkaç not

    urdun petra antik kenti
    • Petra Antik Kenti, 2000 yıldan uzun bir süre önce Ürdün’e yerleşen göçebe Arap halkı Nebatilerin mirası.
    • Burası Yunan, Roma ve Mezopotamya etkisindeki sanatın bir karışımını yansıtıyor.
    • Şehirde tamamen kayalar oyularak inşa edilen zarif saray, ev, tapınak ve mezarlar var.
    • Oyulduğu kayaların renginden ötürü antik kent “gül kırmızısı şehir” olarak da biliniyor.
    • Devasa su sisteminin şehri su baskınlarına karşı koruması da hayret verici.
    • Bölge 1985 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde ve dünyanın 7 harikasından biri.

    Petra Antik Kenti nerede?

    petra tiyatro
    4000 seyirci kapasiteli tiyatro

    Antik şehir; Ürdün’ün kanyonları ve çöl manzaraları arasında, Wadi Musa’da yer alıyor. Ürdün’ün başkenti Amman’ın da yaklaşık 240 km güneyinde bulunuyor. Daha geniş çapta bakıldığında da antik kent, Lut Gölü ve Akabe Körfezi arasında bir yerde konumlanıyor. Şehre sarp kayalar arasındaki uzun ve dar bir geçitten giriliyor.


    Petra’ya nasıl gidilir?

    Türk Hava Yolları’nın Ürdün seferleri, başkent Amman’daki Queen Alia Havalimanı’na ve Akabe’deki King Hussein Uluslararası Havalimanı’na yapılıyor. Petra’ya daha yakın olanı King Hussein Uluslararası Havalimanı. Buradan Petra’ya taksi ile yaklaşık 2 saatte gitmek mümkün. Ancak daha ekonomik bir şekilde gitmek için Amman’daki Amman Abdali istasyonundan kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz. Saat 6.30’da kalkan otobüsler 10.30 civarında Petra’ya varıyor. Otobüsler aynı gün yaz sezonunda saat 17.00, kış sezonunda saat 16.00’da geri dönüyor. Güzergâh ve saat bilgilerinin güncelliğini kontrol etmeyi lütfen unutmayın.

    Dünyanın dört bir yanından turistin akın ettiği Petra’ya gitmek için Ürdün uçak bileti sayfamızdan bilet rezervasyon işlemlerine başlayın!


    Petra’nın tarihi ve keşfi

    petra antik kenti hikayesi

    Petra’nın inşa süreci ile ilgili kaynaklarda farklı bilgiler var. Kimi kaynaklarda yapının Nebatiler tarafından inşası M.Ö. 4. kimisinde M.Ö. 2. yüzyıla tarihleniyor. M.Ö. 1. yüzyıldan itibaren ise tütsü, ipek, baharat ticareti ile zenginleşen Nebatilerin başkenti olarak geliştiği biliniyor. Daha sonra Roma İmparatorluğu’na katılan Petra Antik Kenti, bu döneminde de genişlemesini sürdürüyor. Ta ki M.S. 4. yüzyıldaki bir büyük depreme kadar… Öyle ki 7. yüzyıla gelindiğinde antik kent çoktan terk edilmiş duruma geldiği düşünülüyor.

    Yüzyıllarca gözlerden uzakta kalan Petra, İsviçreli kaşif Johann Ludwig Burckhardt tarafından 1812’de tekrar gün yüzüne çıkarılıyor. Böylece Batı’da büyüleyici ve güzel bir antik kent olarak giderek daha fazla tanınan Petra, bugün de büyük ilgi görmeye devam ediyor. Özellikle buradaki yapıların geçen onca yüzyıla rağmen ayakta kalması, Nebatilerin inşaat yeteneklerini de gözler önüne seriyor.


    Petra’nın mimari harikaları

    petra antik kenti ozellikleri

    Nebatilerin yanı sıra Romalıların da yaşadığı kent, bu medeniyetlerin bilgi ve becerilerinin harmanından etkilenen bir dünya harikası. En özgün yanlarından biri kesinlikle kaya oyma mimarisi. Zaten Petra ismi de Yunancada “kaya” sözcüğü ile ilişkili. Petra, doğrudan kayalara oyulmuş bir şehir. Bu kırmızı kumtaşı kayaların muhteşem rengi gereği bölgenin bir unvanı da var: Gül kırmızısı şehir.

    Kapsamlı bir mezar ve tapınak mimarisi sunan kadim şehirde birçok yapı bölümü mevcut: Siq, The Treasury (Hazine), The Street of Facades (Cepheler Sokağı), mezarlar, bahçeler kompleksi, tapınaklar, kiliseler bunlardan bazıları. Siq, Petra Antik Kenti’ne giden ana giriş. Yaklaşık 1200 metre uzunluğundaki bu kayalık bölüm, barajdan başlayıp Hazine bölgesinde bitiyor.

    Baraj bölümü başkentlerini su baskınlarına karşı korumak isteyen Nebatilerin epey başarılı bir projesi. Hazine ise Petra’nın en güzel binalarından biri. Burası şehrin simge yapısı. Yaklaşık 40 metre yükseklik ve 25 metre genişlikteki iki kattan oluşuyor. Bazı arkeologlar bunun bir tapınak, diğerleri ise belgelerin saklandığı bir yer olduğuna inanıyor.

    Hazine bölümünün yakınlarında ise Cepheler Sokağı bulunuyor ve bir dizi Nebati mezarına ev sahipliği yapıyor. Şehrin kalbine girdiğinizde ise sizi tiyatro alanı karşılıyor. Tüm yapı blokuna benzer şekilde tiyatro da kayaya oyularak inşa edilmiş bir bölüm. 4000 seyirci kapasiteli tiyatro, Romalıların da düzenlediği bir alan.

    Daha sonra farklı özelliklere sahip bir dizi mezar ziyaretçileri karşılıyor. Örneğin, Palace Tomb (Saray Mezarı) 49 metre genişliğinde ve 46 metre yüksekliğinde. Bu 4 kapılı mezara, sarayı andırdığı için bu isim veriliyor. The Urn Tomb (Urn Mezarı) ise M.S. 70 civarında inşa edildiği tahmin edilen bir başka bölüm. Burası da M.S. 446’da Bizans kilisesi olarak hizmet veren alanlar içeriyor.

    Bu devasa antik metropolün bileşenleri bunlarla sınırlı değil. Üç tarafı suya açık olan gölet, kutsal emanetlere sahip Kanatlı Aslanlar Tapınağı, yarım saatlik tırmanış ile ulaşılan zirvedeki Kurban Yeri de görkemli yapılar arasında. Şehri keşfetmek ise antik yollar, dar geçitler ve merdivenlerden oluşan hatlardan geçmeyi gerektiriyor.


    Petra’nın kültürel ve ticari önemi

    Mimari harikalarının yanı sıra antik şehir, tarihi ve kültürel açıdan da önemli bir yerde. Görkemli kalıntıları bir kenara bırakalım, burada insan yerleşimlerinin izleri 10 bini öncesine kadar gidebiliyor. Bu açıdan bölge, tarih öncesi çağlardan beri yerleşim yeri olma özelliğine de sahip. Çeşitli arkeolojik kalıntılar bölgede birbirini takip eden, artık kaybolmuş uygarlıkların yaşadığını da doğruluyor.

    Petra Antik Kenti, konumu ile de önemli antik ticaret yollarından biri. Çölün ortasında su ve barınma için para ödeyecek olan yabancı tüccarların önemli bir durağıydı burası. Bu, Petra’nın zamanında zengin ve müreffeh olduğu anlamına geliyor. Şöyle bir kuş bakışı ile baktığımızda da Arabistan, Mısır ve Suriye arasında kavşak görevi görüyor. Aynı zamanda buradan sürekli yabancı tüccarların geçmesi demek, Petra’da yaşayanların yeni kültürler ve fikirler keşfetmesi demekti.


    Petra’nın su mühendisliği ve altyapısı

    petra antik kenti su sistemi

    Petra’nın antik çağdaki hidrolik altyapısı da en az mimarisi kadar merak konusu. Örneğin, etraftan gelen suların toplanması ve biriktirilmesini sarnıçlar sağlıyor. Buradaki su sistemi, taşkın kontrol yöntemleri açısından da döneminin üst düzey örneklerinden. Peki bu sistemde neler var? Bölgedeki 30 ila 40 bin arası nüfusun ihtiyaçlarını karşılayan su tedarik kanalları, su kemeri, rezervuarlar, sarnıçlar, borular ve barajlar. Ayrıca bahçeler, çeşmeler ve havuzlarla dolu bu şehri inşa edebilmeleri, Nebatilerin gelişmiş mühendislik bilgilerine sahip olduğunu da gösteriyor.


    Petra’daki arkeolojik kazılar ve bulgular

    petra arkeoloji

    Güvenilir kaynaklara göre, bu devasa metropolün henüz yüzde beş ila on beş kadarını biliyoruz. Dolayısıyla birçok gizem hâlâ varlığını sürdürüyor. Bununla beraber bölgede yapılan onlarca arkeolojik kazı var. Geçmiş kazılardan birkaçını listeledik:

    • Dr. Leigh-Ann Bedal’ın öncülüğünde tespit edilen bahçe ve havuz bölümü oldukça önemli kazılar arasında. Botanik malzemelerin keşfi burada tarım faaliyetleri olduğuna yönelik fikirleri güçlendiriyor.
    • Dr. Maria Elena Ronza yönetimi altında kazılar yapılmış alanlardan biri ise Kanatlı Aslanlar Tapınağı. Burada sunak ve heykel tarzı nesneler de var.
    • Baraj bölümünde yapılan kazılar ise bölgedeki su sisteminin döneminin modern bir örneği olduğunu gösteriyor.

    Petra’da yapılacak aktiviteler

    petra’ya ne yapilir

    Petra ziyaretinizi dolu dolu geçirmek için planlı olmalısınız. Tek seferde tüm metropolü keşfetmek biraz zor. Görülecek o kadar çok yer var ki! Pek çok turist ve gezgin, biletini alıp şehrin labirentleri arasında birkaç gün dolaşıyor. O nedenle Petra’da neleri görebileceğiniz, ne kadar zamanınız olduğuna bağlı. Sadece 1 gününüz varsa antik şehirde öne çıkanlara odaklanmanızı öneririz.

    Örneğin, şehrin ana girişi olan Siq bunlardan biri. Yaklaşık 1200 metre uzunluğunda, 3 ila 12 metreleri arası genişlikte yarık bir kaya olan Siq; barajın oradan başlayıp Hazine bölümünde bitiyor. Böylece yolun bitiminde Petra’nın görkemli cephesini, Hazine bölümünü de yakından göreceksiniz.

    Ayrıca seyahatinizi buradaki parkurlara göre oluşturmanız gerekiyor. Parkuruna göre kimi yürüyüş rotalarının süresi 2 saat kiminin 5 saat. Bunlardan Al Kubtha Yolu; Siq, mezarlar ve saray dâhil olmak üzere bazı muhteşem anıtlardan geçiyor. En merak ettiğiniz bölgelere ve zamanınıza göre ilgili parkuru seçin, deriz. Petra’nın nefes kesen manzarasını kuş bakışı görmek için ise balon turları var. Balon yükseldikçe bu gül kırmızısı şehrin zamana nasıl meydan okuduğuna hayret edeceksiniz. Bunun yanı sıra ziyaretçiler, buradaki deve turlarına da katılabiliyor.

    Son olarak ücretsiz ziyaret edebileceğiniz Petra Müzesi’ne de mutlaka uğrayın. Alanda göremeyecekleriniz müzede sergileniyor. Taş Devri’nden bugüne bölge hakkında bilgi alabileceğiniz yer kesinlikle burası. Müze; sabah 8.30’da açılıyor ve sezonuna göre akşam 19.30 veya 20.30’da kapanıyor.


    Ziyaret ipuçları

    Petra Antik Kenti ve buradaki ziyaretçi merkezi her gün 06.30 – 17.30 saatleri arasında ziyarete açık. Ziyaretçi merkezine mutlaka danışın, çünkü burada bilet satışı, tur rehberi ayarlama ve ziyaretçileri yönlendirme gibi görevleri olan personeller yer alıyor. Bilet gişesi ise her gün 07.00 ila 14.30 saatleri arasında hizmet veriyor.

    Ziyaretçi merkezinde Petra’yı tanıtan broşürler Arapça, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Rumence, Almanca ve İtalyanca dillerinde mevcut. Havadan görünüm gibi Petra’nın çeşitli haritalarını da buradan edinmeyi unutmayın. Bölgeyi gezdiren tur rehberleri ise Arapça, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, Almanca, İtalyanca, Rusça, Felemenkçe, İbranice ve Yunanca konuşuyor.


    Ürdün hakkında pratik bilgiler

    urdun amman
    Ürdün’ün başkenti Amman
    • Ürdün başkenti: Amman
    • Ürdün resmi dili: Arapça (Başkent Amman’da İngilizce oldukça yaygın.)
    • Ürdün para birimi: Ürdün Dinarı
    • Ürdün’de kullanılan fiş ve priz tipi: C / D / F / G /  J tipi fiş ve priz

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!