More
    Daha fazla
      Ana SayfaSeyahat fikirleriTarihİstanbul'un 1500 yıllık yer altı tarihi: Yerebatan Sarnıcı

      İstanbul’un 1500 yıllık yer altı tarihi: Yerebatan Sarnıcı

      İmparatorluklar şehri İstanbul’un görkemli tarihi, yerin üstünde olduğu kadar yer altında da kendini gösteriyor. Bizans mimarisinin izlerini taşıyan Yerebatan Sarnıcı, uzun yıllardır kapılarını müze olarak ziyaretçilerine açıyor. Ulusal ve uluslararası çapta etkinliklere ev sahipliği yapması da cabası. Günümüzde şehrin en popüler tarihi, turistik noktalarından olan bu mimari harikayı birlikte keşfedelim!

      Turkish Airlines Blog
      Turkish Airlines Blog

      Yazar ekibimiz tarafından yönetilen bu hesapla, seyahat tutkunları ve keşif meraklılarının keyif alacağı blog içerikleri üretiyoruz.

      Özenle hazırladığımız içeriklerimiz aracılığıyla ilham vermeyi, bilgilendirmeyi, heyecanlandırmayı, eğlendirmeyi ve küçük ipuçları ile yolculuğunuzu kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda yola çıkmanın yenileyici ve özgürleştiriciliğini sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.

      Çünkü Tolstoy'un dediği gibi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir...”


      Yerebatan Sarnıcı’nın hikâyesi

      yerebatan sarnici tarihi

      Yerebatan Sarnıcı tarihi

      Ayasofya’nın hemen yanında konumlanan Yerebatan Sarnıcı, kentteki tarihi yer altı yapılaşmasının seçkin bir örneği. 527-565 yılları arasında Doğu Roma İmparatoru olan I. Justinianus’un şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere inşa ettirdiği yapı, “Bazilika Sarnıcı” olarak da anılıyor. Bunun nedeni ise yapının olduğu yerde daha önceleri Stoa Bazilikası’nın olması. Suyun içinden yükselen mermer sütunlar ise adeta uçsuz bucaksız göründüğü için yapı, halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak da biliniyor.

      Sayılarla Yerebatan Sarnıcı

      • 80 bin ton su depolama kapasitesi
      • 10 bin metrekare alan
      • 140 metre uzunluk
      • 70 metre genişlik
      • 336 sütun
      • 28 sütun içeren 12 sıra
      • 2 Medusa başı
      • 52 basamaklı merdiven

      Yerebatan Sarnıcı’ndaki devasa su sistemi

      Yazılı kaynaklar, su yolları ve yağmurlardan gelen sular sayesinde sarnıcın yüzlerce yıl şehrin su ihtiyacını karşıladığını gösteriyor. Elde edilen bu sular, imparatorların ikamet ettiği Büyük Saray ve çevresindeki yapılara dağıtılıyordu. Bu nedenle yapının, 80 bin ton su depolama kapasitesi ile şehrin en büyük kapalı sarnıcı olması da şaşırtıcı değil. Dolayısıyla Yerebatan Sarnıcı’ndan söz ederken buradaki su sistemine değinmeden olmaz.

      Yapının dikkat çeken yanı yalnızca devasa su depolama kapasitesi de değil. Aynı zamanda diğer kapalı sarnıçlara kıyasla daha fazla devşirme taşıyıcı elemana sahip olması da buranın karakteristik bir başka yanı. Ayrıca Roma İmparatorluğu devrinde tarihi su yolu Hadrianus İsale Hattı’ndan da buraya su sağlanıyordu.

      1453 yılında İstanbul’un fethi ile beraber ise Yerebatan Sarnıcı, Topkapı Sarayı’nın ihtiyaçları için de bir müddet daha kullanılıyor ve yavaş yavaş bölgedeki halka da hizmet vermeye başlıyordu. Öyle ki 16. yüzyılda kenti araştırmaya gelen Petrus Gyllius sayesinde, Osmanlı halkının sarnıca açılan kuyulardan kovalarla su çektikleri biliniyor.

      Yerebatan Sarnıcı restorasyonu

      Yerebatan Sarnıcı’nda yapılan restorasyon çalışmaları Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar gidiyor. Osmanlı devrinde ilk kez III. Ahmet döneminde, mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından onarım görüyor burası. Ardından II. Abdülhamid döneminde ikinci kez tamirata giren yapı, ilerleyen yıllarda da restore ediliyor.

      1985-1987 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği kapsamlı restorasyon ise Yerebatan’ın en önemli simgesi olan Medusa başı kabartmalı blokların keşfedilmesini sağlıyor. Belediyenin restorasyonu sonrası yapı, 1987 yılında müze olarak ziyarete açılıyor. Bu şaheser müze, günümüzde İstanbul gezilecek yerler listelerinde daima ilk sıralarda yerini alıyor.


      Yerebatan Sarnıcı’nın mimarisi

      yerebatan sarnici mimarisi

      İstanbul su sarnıçları içerisinde 80 bin ton su depolama kapasitesine sahip Yerebatan Sarnıcı mimarisi ile de ziyaretçilerini büyülüyor. Uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen formunda devasa bir yer altı yapısı burası ve yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alana yayılıyor. Sarnıcın içerisindeki en dikkat çekici noktalardan biri ise her biri 9 metre yüksekliğe ulaşan 336 adet mermer sütunu.

      Bu mermer sütunların çoğu silindir biçiminde ve birbirine 4,80 metre aralıklarla dikili. Böylelikle 28 sütun içeren 12 sıra oluşuyor. Bu da Yerebatan Sarnıcı’nın en ikonik görünümüne imzasını atıyor. Yükselen bu devasa sütunlar, sarnıca girer girmez tüm ihtişamını ziyaretçileri ile paylaşıyor. Sarnıca inmek için oluşturulmuş taş merdiven ise 52 basamaklı. Ayrıca Yerebatan Sarnıcı, akustiği ile de benzersiz bir atmosfer sunuyor. Bu da yapının içerisinde büyüleyici akustik performansların, dinletilerin sergilenmesine olanak tanıyor.


      Medusa başları: Yerebatan Sarnıcı’nın gizemi

      yerebatan sarnici medusa

      Yerebatan Sarnıcı Medusa başları ile de çok ünlü. Bu eserler, 1985-1987 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin buradaki restorasyonu ile keşfedildi. Sütun kaidesi olarak kullanılan Medusa başlarından ters duranı yapının batısında, yatay olanı ise doğusunda. Bu Medusa başlı kabartmalı bloklar, Roma heykel sanatının nadide örneklerini sunması bakımından çok değerli iki kültürel miras.

      Medusa başları, sanatsal görkemi kadar efsaneleri ile de hafızalara kazınıyor: Bir efsaneye göre Medusa, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgon’dan biri. Bu üç kız kardeşten yılanbaşlı Medusa, kendisine bakanları taşa çevirir. Bir diğer efsanede ise Medusa’dan; siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücudu ile övünen bir kız olarak söz edilir. Zeus’un oğlu Perseus’u seven Medusa’nın saçları, kendisini kıskanan Athena tarafından yılana dönüştürülür. Perseus ise Medusa’nın büyülendiğini düşünerek başını keser ve kesik başı eline alarak savaşlara katılır. Başı görenler taş kesilir ve Perseus savaşları kazanır. Medusa başlarını bu hikâyeler eşliğinde keşfetmek ziyarete çok daha ayrı bir boyut katıyor.


      Yerebatan Sarnıcı Müzesi ziyaret bilgileri

      yerebatan sarnici ziyaret

      Yerebatan Sarnıcı nerede?

      Yerebatan Sarnıcı; İstanbul’daki Tarihi Yarımada’da, Fatih ilçesinin Sultanahmet semtinde yer alıyor.

      Yerebatan Sarnıcı ziyaret saatleri

      Yerebatan Sarnıcı, haftanın her günü 09.00-23.50 saatleri arasında ziyarete açık. Ancak seans düzenlemeleri nedeniyle 18.30-19.30 saatleri arasında ziyarete kapalı.

      Yerebatan Sarnıcı giriş ücreti

      Yerebatan Sarnıcı giriş ücretleri öğrenci ve yetişkinler, yerli ve yabancı ziyaretçilere göre değişkenlik gösteriyor. Bunun yanı sıra 09.00-18.30 saatleri arasındaki ücretlendirme ile 19.30-23.50 saatleri arasındaki giriş ücretleri de farklılaşıyor. Güncel ücretleri müzenin resmî sitesinden öğrenmenizi öneririz.

      09.00-18.30 saatleri arasındaki ziyaretiniz için biletinizi hem gişeden hem de Passo üzerinden online satın alabilirsiniz. Bununla beraber 19.30-23.50 saatleri arasında gerçekleştirmek istediğiniz ziyaretler için biletinizi saat 19.30 itibarıyla yalnızca Yerebatan Sarnıcı gişesinden almanız mümkün. Ödemelerde yalnızca nakit ve kredi kartı geçerli olup döviz kabul edilmiyor.

      Yerebatan Sarnıcı kimlere ücretsiz?

      65 yaş üstü T.C. vatandaşları ve 7 yaş altı tüm ziyaretçiler, gaziler, şehitlerin ve gazilerin 1. derece yakınları ile Engelli Kartı sahipleri kimlik ibrazı ile 09.00-18.30 saatleri arasında müzeyi ücretsiz gezebiliyor. Ek olarak bedensel ve görme engelliler ile engelli çocuklar ve engel oranı %70 ve üzeri olan ziyaretçilere iştirak edenler ve refakatçi kimliği olanlara da 09.00-18.30 saatleri arasındaki girişler ücretsiz.

      Yerebatan Sarnıcı’nda MüzeKart geçerli mi?

      Hayır, Yerebatan Sarnıcı ziyaretlerinde MüzeKart geçmiyor.

      Peki ya Night Shift etkinlikleri?

      Yerebatan Sarnıcı konserleri ile de şehrin önemli etkinlik mekânlarından biri. Night Shift etkinlikleri kapsamında, haftanın belli günleri 19.30-22.00 saatleri arasında sürpriz konserler gerçekleşiyor burada. Yapının eşsiz atmosferi ve müthiş akustiği sayesinde ziyaretçiler, tarih ile müziğin büyüleyici armonisinin tadını çıkarıyor. Konser ve diğer etkinlikleri müzenin resmî kanallarından takip etmenizde yarar var.

      Yerebatan Sarnıcı’na yakın tarihi yerler 

      Hazır buraya kadar gelmişken tarihi İstanbul gezinizi hemen sonlandırmayın. Yerebatan Sarnıcı’nı gezip kahvenizi içtikten, güzelce soluklandıktan sonra yürüyerek yakın yerleri de keşfedin: Tarihi Yarımada’daki en eski su yapılarından biri olan Şerefiye Sarnıcı, dünya çapında üne sahip görkemli Ayasofya ve Topkapı Sarayı’nın paha biçilmez bahçesi Gülhane Parkı bunlardan birkaçı. Tarihi Yarımada’ya kulak verin!

      *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

      Bunlar da var!