More
    Ana SayfaYerlerAvrupa gezi rehberiVilnius gezi rehberi – Barok ve Bohem’in buluşma noktası

    Vilnius gezi rehberi – Barok ve Bohem’in buluşma noktası

    Vilnius, Barok kubbelerle süslü tarihî silueti ve özgür ruhlu sanat mahalleleriyle geçmişle günümüzü harmanlayan yaratıcı bir başkent. Şehrin büyüleyici kiliselerinden bohem Užupis sokaklarına kadar her yerini kısa yürüyüşlerle keşfedebilir, her köşede ilham veren bir atmosfer hissedebilirsiniz.

    Turkish Airlines Blog
    Turkish Airlines Blog

    Yazar ekibimiz tarafından yönetilen bu hesapla, seyahat tutkunları ve keşif meraklılarının keyif alacağı blog içerikleri üretiyoruz.

    Özenle hazırladığımız içeriklerimiz aracılığıyla ilham vermeyi, bilgilendirmeyi, heyecanlandırmayı, eğlendirmeyi ve küçük ipuçları ile yolculuğunuzu kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda yola çıkmanın yenileyici ve özgürleştiriciliğini sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.

    Çünkü Tolstoy'un dediği gibi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir...”


    Mimari harikaların şehri Vilnius

    Gotik mimari tarzında inşa edilmiş bir kilise.
    Vilnius’un kırmızı çatılı tarihi merkezi, St. John Kilisesi’nin beyaz kulesi ve arka planda Gediminas Kulesi.

    Orta Avrupa, Doğu Avrupa ve Balkan esintilerinin bir karışımını göreceğiniz Vilnius’un adını ilk kez 1323 yılında Litvanya Büyük Dükü Gediminas’ın batılı şehirlere yazdığı mektuplarda görüyoruz. Bu mektuplarda Gediminas, zanaatkârları ve tüccarları hoşgörülü başkentine davet ediyordu ve böylece Vilnius resmen tarih sahnesine çıktı. Orta Çağ’da Büyük Litvanya Dükalığı’nın başkenti olan Vilnius, 1569’dan sonra Polonya-Litvanya Birliği döneminde de önemini korudu. Şehir, yüzyıllar boyunca çok uluslu ve çok dinli bir merkez hâline geldi: Litvanyalılar, Polonyalılar, Yahudiler, Belaruslar, hatta Tatarlar burada bir arada yaşadı. 1795’te Polonya’nın bölünmesiyle Vilnius, Rus Çarlığı’na geçti ve 19. yüzyılda imparatorluğun batıdaki önemli şehirlerinden biri oldu. Kısa bir süre Polonya sınırları içinde kalan şehir, II. Dünya Savaşı’nın ardından Sovyet Litvanyası’nın başkentine dönüştü. 1990 yılında Litvanya bağımsızlığını ilk ilan eden Sovyet cumhuriyeti oldu.

    Vilnius’un lakaplarından biri “Kuzeyin Kudüsü” idi çünkü 18. ve 19. yüzyıllarda şehir nüfusunun neredeyse %40’ı yahudiydi. II. Dünya Savaşı sırasında Nazi egemenliği altına giren şehir, bugün dönemle ilgili müze ve anıtlara ev sahipliği yapıyor. Öte yandan Vilnius’un bir başka lakabı da “Doğu’nun Roma’sı.” Şehirde 16. yüzyıldan itibaren inşa edilen sayısız Barok kilise sayesinde bu ismi kazandı. Gerçekten de Alpler’in kuzeyindeki en büyük Barok şehir merkezi Vilnius’ta bulunuyor. 3,6 km² alana yayılmış tarihî merkez 1994’ten beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Barok mimarinin yanı sıra Gotik ve Rönesans yapılar da var; Vilnius’un mimari zenginliği, uzun tarihinin bir yansıması âdeta.

    Dünya daha büyük, keşfet!


    Havalimanı

    Havalimanı
    Gidiş
    Dönüş

    Giriş Tarihi Seçiniz

    Dönüş Tarihi Seçiniz


    Kabin Türü
    Yolcu Sayısı
    Yetişkin Yolcu
    12 + Yaş
    0

    Çocuk Yolcu
    2 - 12 Yaş
    0

    Bebek Yolcu
    0 - 2 Yaş
    0

    Sanatla iç içe bir şehir

    Vilnius, tarih kokan sokaklarının yanı sıra sanat ve yaratıcılığın da şehri. Şehre tepeden bakan Gediminas Kulesi, bir zamanlar Vilnius Kalesi’nin parçasıydı ve bugün küçük bir müzeye ev sahipliği yapıyor. Litvanya Büyük Dükalığı dönemini merak ediyorsanız buraya uğrayabilirsiniz. Kentin kalbinde Katedral Meydanı bulunuyor; beyaz sütunlu Vilnius Katedrali ve çan kulesi şehrin simgelerinden. Katedralin altında Litvanya krallarının mezarlarının bulunduğu bir kripta da gezilebiliyor. Sanat meraklıları için modern bir cazibe merkezi olan MO Museum’u öneririz. Ünlü bir Litvanyalı koleksiyoner çiftin kurduğu bu çağdaş sanat müzesi, yıldız mimar Daniel Libeskind imzası taşıyor ve içerisinde Sovyet sonrası Litvanya sanatının en ilginç örneklerini görebilirsiniz. Tarih severler için Litvanya Ulusal Müzesi ve hemen yanındaki Büyük Dükler Sarayı ülkenin geçmişine ışık tutuyor. Halk arasında KGB Müzesi denen İşgal ve Özgürlük Savaşları Müzesi ise eski KGB karargâhında yer alıyor ve bodrum katındaki hücreler olduğu gibi korunmuş.

    Vilnius’un mahallelerine doğru keşfe çıktığınızda, sanatın sokaklara taştığını fark edeceksiniz. Özellikle Užupis sanatçılar mahallesi olarak öne çıkıyor, burası tıpkı Paris’in Montmartre’ı gibi bohem bir atmosfere sahip. Mahalle girişinde “Herkesin mutlu olma hakkı vardır” gibi maddeler içeren esprili bir anayasaları bulunuyor. Burada galeriler, heykeller, duvar resimleri her köşe başında. Vilnius ayrıca sokak sanatıyla da ünlü; muzip bir örnek olarak şehirde bir duvarda Frank Zappa’nın büstüne de rastlayabilirsiniz – 1995’te, Sovyetler Birliği’nden ayrılmanın sembolü olarak dikilen bu heykel, kentin yaratıcı ve muhalif ruhunu yansıtıyor. Mimaride ise Vilnius’un en göz alıcı yapıları Barok kiliseler: Aziz Petrus ve Pavlus Kilisesi’nin içindeki 2000’den fazla stuko heykelcik, Aziz Anna Kilisesi’nin kırmızı tuğlalı Gotik cephesi ve Üç Haç Tepesi’ndeki anıt bunlardan bazıları.

    Popüler kültürde Vilnius

    Tarihî dokusuyla Vilnius, son yıllarda uluslararası yapımcıların da gözdesi oldu. Örneğin HBO’nun çok ses getiren dizisi “Chernobyl” burada, Vilnius’un Sovyet dönemi mahallelerinden birinde çekildi. Yine Netflix’in popüler dizisi “Stranger Things”in 4. sezonunda, Sovyet çalışma kampı olarak gösterilen sahneler Vilnius’taki eski Lukiškės Hapishanesinde çekildi. Bu hapishane 2019’da kapandı ve bugün yaratıcı bir kültür merkezine dönüştürülmüş durumda; isteyen ziyaretçiler için turu da var, belki siz de bir film setinde dolaşıyormuş gibi gezebilirsiniz. Edebiyat dünyasında Vilnius, Polonyalı şair Adam Mickiewicz’in gençlik yıllarına mekan olmuş; yazarın evi bugün müze olarak ziyaret edilebilir. Ayrıca Litvanyalı yazar Ričardas Gavelis’in “Vilnius Pokeri” adlı romanı, Sovyet dönemi Vilnius’unun sürreal portresini çizerek dünyaca ünlendi.

    Vilnius’u ziyaret etmeden önce bilmeniz gerekenler

    Vilnius’u kolayca gezmeniz için bazı tavsiyeler:

    Ulaşım:

    Vilnius’ta otobüs ve troleybüs hatları her yere yayılmış durumda. Bilet almak için en pratik yol, Litvanya yapımı Trafi uygulamasını kullanmak. Trafi, sadece rota ve saat bilgisi değil, doğrudan uygulama içinden dijital bilet satın alma imkânı da sunuyor. Taksi için, Vilnius’ta Bolt uygulaması favori ulaşım aracı. Havaalanından şehir merkezine yaklaşık 15 dakikalık bir Bolt yolculuğu ile ulaşabilirsiniz.

  • Navigasyon & Harita:
  • Vilnius tepeler ve vadiler üzerine kurulmuş bir şehir, dolayısıyla yürürken harita takip etmek önemli. Google Haritalar imdadınıza burada yetişir; özellikle Gediminas Tepesi’ne veya Užupis sokaklarına giderken kestirme yollar bulmak için birebir.

  • Dil & İletişim:
  • Google Çeviri uygulaması Litvanca için de elinizin altında olsun; menüler genelde İngilizce çeviri içeriyor ancak yerel bir mekânda Litvanca menüyle karşılaşırsanız uygulamayla anında çeviri yapabilirsiniz.

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!