1 şehir 3 gün: İzmir

Başlıyoruz: İzmir’in tarihi

Bir yeri gezmeden görmeden önce geçmişi hakkında fikir sahibi olmak, görülen her noktaya anlam katıyor. Dolayısıyla biz de bu kenti karış karış gezmeden İzmir tarihi ile ilgili ön bilgi vermek istiyoruz. 

• Eski zamanlara gittiğimizde Batı Anadolu’daki ilk yerleşimlerin İzmir’de oluştuğu biliniyor. 
• Yapılan kazılar, İzmir’in kuruluşunun M.Ö.3000 yılına dayandığını gösteriyor. 
• İzmir’de limanlar kuran ve denizcilikle uğraşan medeniyetler, köklü bir tarihin temelini oluşturuyor. 
• İzmir, Helenistik Dönem’den Doğu Roma İmparatorluğu’na, Osmanlı’dan Cumhuriyet’in ilanına kadar pek çok önemli devlete ve olaya şahit. Tüm bu tarihsel yolculuk, İzmir’i İzmir yapıyor ve onu oldukça eşsiz kılıyor.  
• Bugün Bayraklı ilçesinde yer alan Tepekule’nin, İzmir’in kurulduğu yer olarak biliniyor. 
• İzmir’in tarihi eski ve yeni kent olarak ikiye ayrılıyor. 
• Pers istilası sonucu yıkılan eski kent, Büyük İskender tarafından yeniden kuruluyor. 
• 1317 yılında Aydınoğlu Beyliği yönetimine geçen İzmir, 1426 yılında ise Osmanlıların hakimiyetine giriyor. 
• Tarih boyunca İzmir çok önemli bir ticaret merkezi olarak varlığını sürdürüyor. 
• 1.Dünya Savaşı’nın kaybedilmesiyle Yunan işgaline uğrayan İzmir’de ulusal bir direniş başlıyor. 
• İzmir’de gazeteci Hasan Tahsin tarafından atılan ilk kurşun Kurtuluş Savaşı’nın da başlangıcını simgeliyor.

Gördüğünüz gibi İzmir’in Türkiye tarihinde çok önemli bir yeri var. İzmir tarihine yakından bakmak için ise İzmir Valiliği’nin sayfasını inceleyebilirsiniz. 

Böylesine köklü bir geçmiş adım adım keşfedilmeyi hak ediyor. Biz de üzerimize düşeni yapıp kusursuz bir İzmir gezilecek yerler listesini sizinle paylaşıyoruz!

İzmir’de gezilecek yerler

İzmir’de gezilecek yerleri sıralamaya başlarken gerçekten içimizde büyük bir heyecan var. Nereden, nasıl başlamak lazım tartışılır ama bu üç gün içinde İzmir’i; boyozu, kordonu, tarihi yerleri, doğası ve şehir yaşamıyla tam olarak tanımanız için adeta kapsül niteliğinde tavsiyelerimiz olacak. O halde başlayalım mı?

Birinci gün: Şehri keşfedin!

“Bir kenti tanımanın en iyi yolu orayı yerlisi gibi dolaşmak!” derler. Bu sözden ilham alarak İzmir’deki ilk gününüzde özellikle çarşıları gezmenizi, vapura binmenizi ve şehrin insanı rahatlatan atmosferini deneyimlemenizi istiyoruz. Büyük bir kentin sahip olması gereken tüm vasıfları taşıyan İzmir’in şehir merkezini gezerken öncelikli olarak uğrayabileceğiniz duraklar ise aşağıdaki gibi: 

Kıbrıs Şehitleri Caddesi

İzmir gezilecek yerler listesine şehrin simge caddelerinden biriyle başlayalım. Kıbrıs şehitleri Caddesi, Alsancak’ta bulunan hep hareketli ve dinamik bir adres. Meşhur Sevinç Pastanesi ile başlayan cadde, İzmir Limanı ile son bulur. 

Her adımınızda şehrin kalp atışlarını hissedeceğiniz bu caddenin en güzel yanı ise trafiğe kapalı olması! İzmir gece hayatına da açılan bir kapı olan Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde taşıtlara dikkat etme derdi olmadan özgürce dolaşabilirsiniz. Ayrıca son yıllarda müdavimi hayli fazla olan meşhur bomba tatlısı da bu caddede satılıyor!

İzmir Saat Kulesi

Sıra, şehrin bir diğer değişmez simgesine geldi! İzmir’e dair kartpostal, fotoğraf ya da resim ne varsa kendine uygun bir yer bulan İzmir Saat Kulesi, Konak Meydanı’nın tam merkezinde mağrur bir şekilde Ege Denizi’ni izliyor. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin kalabalık atmosferinden çıktıktan sonra burada biraz dinlenip kıyı tarafına doğru ilerlemenizi öneriyoruz. Çünkü oldukça ilginç bir yapıyla karşılaşacaksınız.

Konak Pier

Evet, önceki satırlarda bahsettiğimiz yapı Konak Pier! Burası aslında bir alışveriş merkezi fakat sadece böyle deyip geçmek, mimarisinin güzelliğine haksızlık olur. Üstelik eminiz ki diğer alışveriş merkezlerinden çok daha farklı bir geçmişe sahip. 

Konak Pier, esasen 1867 yılında yapılmış bir gümrük binası. Fransız bir mimar ve inşaat mühendisi tarafından yapılan yapı, günümüzde alışveriş merkezi olarak kullanılıyor. İzmir’e kadar gelmişken buranın estetik iç mekânına muhakkak şahit olun! 

Karşıyaka

Peki, şimdi çok keyifli bir vapur yolculuğuna ne dersiniz? Hemen Konak İskelesi’ne gidip İzmir’in en ünlü semtlerinden biri olan Karşıyaka’ya geçebilirsiniz. Karşıyaka gerek futbol takımı gerek çarşısı, denize nazır evleri ve huzurlu sokaklarıyla oldukça güzel bir İzmir deneyimi sunuyor. 

Bu noktada Karşıyaka’nın hemen uç kısmında kalan Bostanlı’yı da görmenizi tavsiye ederiz. Bostanlı; “Huzur dolu bir şehir hayatı mümkün mü?” sorusunun cevabı gibi adeta. 

İzmir Asansör

İzmir Karataş’ta bulunan Tarihi Asansör, şehrin en özel yapılarından biri. 1907 yılında iş insanı Nesim Levi tarafından yaptırılan kule, 155 basamaktan oluşmakla beraber iki caddeyi birbirine bağlama özelliğine de sahip. İzmir’de gezilecek yerler arasında atlanmaması gereken İzmir Asansör’ün, aynı zamanda kente kimlik kazandıran özel bir mimarisi var. 

İzmir müzeleri

Şehir hayatında incelikli vakit geçirmenin bir diğer yolu ise kesinlikle müze ziyaretleri. Bu sebeple İzmir’de gezilecek yerler söz konusuysa müzelere vakit ayırmanızı mutlaka tavsiye ederiz. “Öncelikli olarak hangi müzelere gidelim?” derseniz; İzmir Atatürk Müzesi, İzmir Arkeoloji Müzesi, İzmir Sanat ve Tarih Müzesi ve İzmir Etnografya Müzesi yeni şeyler öğrenerek vakit geçirebileceğiniz mükemmel adresler. 

İkinci gün: Tarihi yerler sizi bekliyor!

İzmir’in ne kadar köklü bir tarihi olduğundan başta bahsetmiştik. İzmir’deki ikinci günde bu durumun kanıtı niteliğindeki eşsiz rotalara doğru ilerliyoruz. İzmir’de gezilecek yerler içinde çok özel bir konuma sahip olan tarihi rotalar, size keşfetmeye doyamayacağınız nostaljik anlar hediye etmeye hazır!

İzmir Tarihi Kemeraltı Çarşısı

İzmir’de gezilecek yerler denildiğinde şüphesiz akla ilk düşenlerden olan Kemeraltı Çarşısı; 1600’lü yıllara dayanan tarihi ve 15 bin iş yerinden oluşan yaklaşık 5 km’lik geniş alanıyla önemini her daim koruyan ticari bir merkez. Ayrıca dünyanın en büyük ikinci açık hava alışveriş alanı olma özelliğini de sahip. İzmir’in merkezi Konak’ta bulunan Kemeraltı Çarşısı’nda; tarihi dokularıyla büyüleyen hanları, hamamları, çeşmeleri ve dükkanları ziyaret edebilirsiniz. 

Buraya gelince çarşının köklü restoranlarında yemek yemenizi ve İzmir’in meşhur akide şekerinden almanızı öneriyoruz. Ziyaretiniz kış aylarına denk geliyorsa şöyle oturup sıcacık bir salep de içebilirsiniz!

Kadifekale

Şimdi gözlerinizi bir süreliğine kapatın, şehrin yüksek bir noktasına yani Kadifekale’ye çıkıyoruz. Vardığımızda ise gözleriniz muhteşem bir İzmir manzarasına açılacak! 

Kadifekale, M.Ö. 4.yüzyıl’da İzmir’in yeniden kurulduğu bir kent aslında. Günümüzde Konak ilçesine bağlı bir mahalle olsa da her köşesi; Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı’dan izler barındırıyor. Eski adı Pagos olan Kadifekale ile ilgili bir efsane de var üstelik. Efsaneye göre Büyük İskender, Pagos’ta avlanırken bir uykuya dalar ve rüyasında gördüğü kâhin ona yeni İzmir’in Pagos eteklerine kurulmasını, İzmir halkının böyle çok daha mutlu olacağını söyler. Elbette ki yeni kentin Kadifekale’ye kurulmasının dönemin ticari ve ekonomik koşullarıyla bağlantılı olduğu bilinse de bu efsane halk arasında sıklıkla anlatılır. 

İzmir seyahatiniz sırasında, şehrin en güzel ve sakin noktasına mutlaka uğrayın deriz. Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nı gezdikten sonra İzmir Körfezi’ni karşınıza alıp soluklanmak oldukça iyi gelecektir. 

Kızlarağası Hanı

Köklü bir tarihi bugüne taşıyan mekânlardan birine daha konuk oluyoruz. Medeniyetlerin tarihini, biraz mitolojiyle biraz da coğrafyanın getirileriyle harmanlayan İzmir’de bulunan Kızlarağası Hanı, İzmir Limanı yakınlarında bulunuyor. Yaklaşık 4000 metrekarelik kocaman bir alanda bulunan han, Osmanlı dönemine ait en önemli yapılardan biri. Kızlarağası Hanı’nını; otantik bir atmosferi deneyimlemek, biraz dinlenmek, sevdiklerinize hediyelikler almak ve buradaki nefis Türk kahvesini içmek için İzmir gezilecek yerler listesine hiç düşünmeden ekleyebilirsiniz. 

Efes Antik Kenti

İzmir’in en popüler rotalarından birini sona sakladık. Tarihin sayfalarında gezerken Efes Antik Kenti atlamak olmaz değil mi? 

İzmir’in Selçuk ilçesinde yer alan Efes Antik Kenti, M.Ö. 8600 yılında kurulmuş ve yüzyıllar boyunca gelişerek en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri haline gelmiş. İzmir’e gelen birçok kişinin yolunun düştüğü Efes Antik Kenti’ni rehberle gezmek için en az 2-3 saatinizi mutlaka ayırmalısınız. Bu süre çok uzun bir süre gibi gelse de unutmayın ki aslında antik bir metropolü geziyorsunuz. Buradaki gezinizi bitirdikten sonra Meryem Ana Evi ve Artemis Tapınağı gibi önemli yerleri de ziyaret edebilirsiniz. 

Üçüncü gün: Doğanın ve denizin tadını çıkarın!

Artık İzmir’deki üçüncü gündeyiz! Sanki biraz şehirden uzaklaşma vakti geldi. Seyahatiniz sırasında İzmir’i özel yapan bu özelliğini kullanın ve sadece 1-2 saatlik mesafede bulunan minik ilçelere, sahil kasabalarına kaçın. İzmir’de gezilecek yerler içinde berrak bir denizin hep yanı başınızda olduğu huzur dolu rotalar sizi bekler. Üstelik ilginizi çekiyorsa bu noktalarda çok güzel İzmir kamp alanları da bulunuyor!

Huzurlu rotalar

Şöyle 1-2 gün de olsa paket taşlı dar sokaklarda yürüyüp yosun kokusunu alarak kafa dinlemek gibisi yok değil mi? İşte, İzmir’in şanındandır zaten bunları yapmak. Tam da bahsettiğimiz balkon sohbetlerini anımsatan İzmir ruhunu hissedebilmek için her mevsim ayrı güzel olan bu yerlerin birkaçına ne yapıp ne edip zaman ayırın deriz. 

İzmir şehir merkezi dışındaki yerleri gezmeye karar verdiğinizde kafanız biraz karışabilir. Çünkü seçeneğiniz gerçekten çok fazla! Örneğin; ortalama 1 saatlik mesafede bulunan Urla’ya gidip Karantina Adası, Sanat Sokağı gibi yerleri görebilir; Urla’nın lezzet duraklarında muhteşem bir gastronomi yolculuğuna çıkabilirsiniz. Unutmadan Urla’nın Balıklıova, Çeşmealtı, Özbek ve Gülbahçe köyleri de muazzam güzellikte rotalar. 

Aynı şekilde doğasının güzelliğiyle nam salan Şirince, sevimli mi sevimli Seferihisar, Karaburun ve Eski ya da Yeni Foça da İzmir’e tekrar gelme nedenleri olarak gösterilebilir. Çeşme ve Alaçatı’nın ne kadar güzel olduğunu özellikle belirtmemize gerek bile yok sanki. Alternatif bol ve seçim sizin kısacası!

İzmir plajları

İzmir’i anlatın desek muhtemelen çoğumuz; deniz, kum, güneş der. Bunun en önemli nedeni ise İzmir’in masmavi Ege Denizi kıyısında muhteşem plajlara sahip olması tabii ki. Denizin güzelliğinin yanı sıra; sonsuz eğlence, konfor ve muhteşem bir tatil sunan İzmir plajları, görülmeyi hak ediyor. 

Özellikle Seferihisar’daki Akvaryum Plajı ve Akkum Plajı sahip olduğu tesislerle fazlasıyla popüler adresler. Bunların yanında; Eski Foça Halk Plajı, Çeşme Ilıca Plajı ve Dalyan Plajı da huzurlu bir deniz kenarı deneyimini size yaşatacaktır. İzmir plajlarıyla ilgili daha detaylı bilgi için ise “Yeni başlayanlar için büyüleyici İzmir plajları” yazımıza göz atmanızı öneririz!

İzmir’de ne yenir?

İzmir yemekleri konusuna geçmeden şunu özellikle belirtelim ki yeni yerler keşfetmek ana yemekse o yerin meşhur lezzetlerini tatmak ise ana yemeğin sosu gibi! Yani tadılan her yeni lezzet, seyahatleri bambaşka bir seviyeye taşıyor. 

“İzmir’de ne yenir?” derseniz, bu konuda da seçeneğiniz oldukça bol. Pek çok medeniyete kucak açmış olan bu kent, Akdeniz iklimi ve verimli topraklarının da getirisiyle oldukça zengin bir mutfağa sahip. Ege Bölgesi’nin vazgeçilmezi zeytinyağlı yemekler başta olmak üzere taze deniz ürünleri, farklı otlarla yapılan kavurmalar, kumru veya midye dolma gibi sokak lezzetleri ve hamur işleri, epey lezzetli bir yolculuk vadediyor. 

İşinizi kolaylaştırmak adına ufak bir “yemeden dönmeyin” listesi de hazırladık: 

• Boyoz
• İzmir kumrusu
• Patlıcanlı börek
• İzmir tulumu
• Deniz börülcesi
• İzmir köfte
• İzmir lokması
• Radika salatası

İzmir’e dair önemli notlar

• Türkiye’nin en büyük üçüncü şehridir.
• İlyada ve Odysseia destanlarını yazan ünlü filozof Homeros zamanında İzmir’de yaşamıştır. 
• Körfezdeki karşılıklı semtler olan Karşıyaka ve Göztepe futbol takımlarının rekabeti fazlasıyla ünlüdür. 
• Pek çok farklı dini yapıya ve kültüre ev sahipliği yapar. 
• Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı da İzmir sınırları içindedir.