More
    Ana SayfaSeyahat fikirleriTarihİstanbul’un sakinliğinde bir başyapıt: Mağlova Kemeri

    İstanbul’un sakinliğinde bir başyapıt: Mağlova Kemeri

    Mağlova Kemeri, Mimar Sinan’ın ustalık eserlerinden biri. Bugüne kadar hak ettiği değeri göremeyen bu mimari başyapıt, özellikle Kemerburgaz Kent Ormanı’nın açılması ile daha kolay ulaşılabilir hâle geldi! Bu gelişme Mağlova Kemeri’ni, İstanbul’u ziyaret eden mimari ve tarih tutkunlarının gözdesi haline getirdi. Gelin şimdi İstanbul’un yüzyıllar süren temiz su sorununun en estetik çözümlerinden biri olan bu başyapıtı birlikte inceleyelim!

    Turkish Airlines Blog
    Turkish Airlines Blog

    Yazar ekibimiz tarafından yönetilen bu hesapla, seyahat tutkunları ve keşif meraklılarının keyif alacağı blog içerikleri üretiyoruz.

    Özenle hazırladığımız içeriklerimiz aracılığıyla ilham vermeyi, bilgilendirmeyi, heyecanlandırmayı, eğlendirmeyi ve küçük ipuçları ile yolculuğunuzu kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda yola çıkmanın yenileyici ve özgürleştiriciliğini sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.

    Çünkü Tolstoy'un dediği gibi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir...”


    İstanbul; tarih boyunca türlü medeniyetlere başkentlik yapmış bu şehir hem yöneticilerinin gözdesi hem de en büyük çilesi oldu. Büyük bir fay hattının üzerinde kurulu olmasıyla “küçük kıyamet” diye anılan depremler gördü. Evler yıkılmasın diye ahşaptan yapıldı, bu kez de yangınların esiri oldu. Bir de hiç bitmeyen derdi vardı İstanbul’un; üç tarafı denizlerle çevrili bu kadim ve büyüleyici şehir tarih boyunca hep temiz su sıkıntısı çekti.

    Roma döneminde şehrin temiz su ihtiyacını gidermek adına bilhassa İstanbul’un kuzeyinde yer alan temiz su kaynaklarından şehir merkezine dek uzanan Aqueduct’lar yani su kemerleri inşa edildi ve bu kemerlerden gelen su sarnıçlarda depolandı. Bu döneme ait en bilinen kemerlerden birisi Unkapanı’ndan Aksaray yönüne giderken karşımıza çıkan Bozdoğan (Valens) kemeri.

    Osmanlı dönemine geldiğimizde de su ihtiyacı bitmedi. Fatih Sultan Mehmet döneminde Bizans’tan kalan su kemerlerinin bir kısmı tamir edildi. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise su ihtiyacı had safhaya çıkınca Mimar Sinan’ın araştırmalarıyla, yıkılan birçok Roma dönemi su kemeri tamir ve tadil edildi ve çok sayıda da yeni su kemerinin inşası tamamlandı.

    İşte çok önemli bir ihtiyacı karşılamak için inşa edilen bu yapıların bir kısmı bugün hem kullanılmaya devam ediyor hem de tarih ve mimari meraklıları için muhteşem bir gezi fırsatı sunuyor.


    İstanbul’da bir dâhi: Mimar Sinan

    Edirne’de Selimiye Camii önünde bulunan Mimar Sinan heykeli

    Mimar Sinan denilince herkesin aklına Süleymaniye ve daha nice cami geliyor. Kayseri’nin Ağırnas Köyü’nde bir “ecnebi” olarak doğan ve devşirme usulüyle yeniçeri ocağına alınan Mimar Sinan’ın medreseler, su kemerleri, türbeler, köprüler, kervansaraylar, hamamlar ve daha nice yapılardan oluşan dört yüze yakın eseri bulunuyor.

    Kendi deyimiyle “Bir zaman padişah hizmetinde Arap ve Acem ülkelerinde gezip tozan” ve “Her saray kubbesinin tepesinden ve her harabe köşesinden bir şeyler kaparak bilgi görgüsünü arttıran” Mimar Sinan, on yedi yıl yeniçerilik yapmış ve bu dönemde çok çeşitli mimari üsluplara tanıklık etmiş. Önemli bir seferde, bataklık bir arazi olan Prut Nehri üzerine ordunun geçmesi için bir köprü inşa etmesiyle Kanuni Sultan Süleyman’ın takdirini kazanmış ve baş mimarlık vazifesine getirilmiş. Mimar Sinan’ın Şam’dan Sofya’ya, Mekke’den Budin’e geniş bir coğrafyada eserlerine rastlamak mümkün. İstanbul’un lağımlarından su düzenine, kaldırımlarından mabetlerine her köşesine dokunmuş olan Mimar Sinan öldüğünde 98 yaşındaydı. Baş mimarlık yaptığı yarım asırlık dönemde İstanbul’un her türlü imar ve ihyasını sağlaması Mimar Sinan’ın ne kadar büyük bir mimar olduğunun kanıtı niteliğinde. 

    Yaşadığı dönemde İstanbul’un su çilesine son veren Mimar Sinan’ın hayata gözlerini yumduğu evinde çeşme bulunmaması da tarihin hazin bir tecellisi olsa gerek…


    Dünya daha büyük. Keşfet.


    Havalimanı

    Havalimanı
    Gidiş
    Dönüş

    Giriş Tarihi Seçiniz

    Dönüş Tarihi Seçiniz


    Kabin Türü
    Yolcu Sayısı
    Yetişkin Yolcu
    12 + Yaş
    1

    Çocuk Yolcu
    2 - 12 Yaş
    0

    Bebek Yolcu
    0 - 2 Yaş
    0

    Mimar Sinan’ın ustalığı: Mağlova Kemeri

    Mimar Sinan tarafından yapılan Mağlova Kemeri

    Mağlova Su Kemeri, diğer adıyla Muallak Kemer gezmek için en ideal su kemerlerinden biri olduğu gibi aynı zamanda Mimar Sinan’ın başyapıtlarından birisi olarak görülüyor. 257 metre uzunluğa, 36 metre yüksekliğe sahip su kemeri bugün aktif olarak İstanbul’a temiz su taşımaya devam ediyor.

    Rivayete göre Kanuni Sultan Süleyman, Kemerburgaz bölgesinde avlanırken mermer taşlar üzerinde akan sular görüyor ve Mimar Sinan’ı çağırtarak bölgenin araştırılmasını, suyollarının tespitini ve su kemerlerinin inşasını emrediyor. Böylece Belgrad Ormanları’nın temiz suyunu Sarayburnu’na taşıyacak olan ve Kırkçeşme su sistemi olarak bilinen çalışma başlıyor. Kırkçeşme su sisteminin ana hattında bulunan Mağlova Kemeri’nin yapımı 1554 yılında başlamış ve 1562 yılında tamamlanmış. 

    1563 yılında görülmemiş bir kasırgada tamamen yıkılan kemeri, Mimar Sinan yeni baştan, şiddetli akıntılara ve depreme dayanacak yeni bir sistem tasarlayarak inşa etmiş. Alt kattaki küçük gözlerle sel baskınlarındaki su şiddetini, üst kattaki küçük gözlerle de fırtınalardaki rüzgâr şiddetini hafifletmeyi amaçlamış. Ayrıca ayaklara doğru genişleyen destekler sayesinde yapının ağırlığını da dağıtmayı başarmış. Su kemerlerinde ilk kez kullanılan bu inşa mekaniğinin dahi Mimar Sinan’ı tarihin en büyük mimarlarından biri yapmaya yeteceği söyleniyor. 

    Yeri gelmişken söyleyelim, Kırkçeşme sisteminde irili ufaklı ve her birinde Mimar Sinan’ın dokunuşu olan 33 su kemeri bulunuyor ve tüm sistemin uzunluğu 55 kilometreyi buluyor.


    Mağlova Kemeri nerede? Nasıl gidilir?

    Mağlova Su Kemeri içerisinden çekilmiş alan derinliği fotoğrafı

    “Peki, Mimar Sinan’ın en büyük eserlerinden biri olan Mağlova Su Kemeri nerede? Biz bu kemeri daha önce neden duymadık?” dediğinizi duyar gibiyiz.

    Mağlova Kemeri, Alibey Deresi’nin üzerine inşa edilmiş ve bugün Sultangazi ilçesinin sınırları içinde kalıyor. 2019 yılının Ekim ayına dek Mağlova Su Kemeri’ne Sultangazi’ye bağlı Cebeci köyünden yaklaşık on beş dakikalık bir patika yürüyüşüyle ulaşılabiliyordu. Bu nedenle kemer her ne kadar tarihçiler ve bölge halkı tarafından bilinse de bir çekim merkezi değildi. Ancak Kemerburgaz Kent Ormanı’nın açılışı ile birlikte Mağlova Kemeri’ne artık araçla gitmek de mümkün. Bu da Mimar Sinan’ın bu ustalık eserine artık daha fazla ziyaretçinin ulaşabilmesi anlamına geliyor.

    Mağlova Su Kemeri’ne gitmek için aracınızla Kemerburgaz Kent Ormanı’na girerken bir ödeme yapmanız ve sonrasında tabelaları takip etmeniz gerekiyor. Ormana girer girmez gördüğünüz ilk otoparka aracınızı park etmeyi düşünebilirsiniz. Fakat yaklaşık kırk beş dakikalık bir yürüyüşün sizi bekleyeceğini söyleyelim. Aracınızla yönlendirmeleri takip ederek su kemerinin yanı başına kadar ilerleyebiliyorsunuz. Buradan sonrası patika yoldan kısacık bir iniş. Artık Mağlova Su Kemeri’nin ihtişamıyla karşı karşıyasınız. İster biraz uzaklaşıp panoramik bir fotoğraf çekin, isterseniz kemere tırmanıp Mimar Sinan’ın ustalığına yakından tanıklık edin.

    Mimar Sinan’ın bu muhteşem eserini yakından görmek için kalabalığın az olduğu hafta içlerini ve gündüz saatlerini tercih etmenizi öneririz. Zira eser yakınlarında aydınlatma yeterli değil ve hafta sonları oldukça kalabalık.


    Mağlova Kemeri’ne Gelmişken:

    Kemerburgaz Kent Ormanı İstanbul’daki en büyük halka açık orman alanı ve bilhassa yürüyüş yapmak, bisiklet sürmek ve sosyal mesafeli etkinlikler düzenlemek için eşsiz imkanlar sağlıyor. Ormanın iç bölgelerindeki piknik alanlarında ailenizle vakit geçirebilir, çocuklara özel alanlarda çeşitli aktivitelere katılabilirsiniz. Mağlova Su Kemeri’ne giden yolda sağınızda kalacak olan Seyir Kulesi’nden dört bir yana göz alabildiğine uzanan ormanı seyretmek de mümkün.


    Story ayağınıza geldi!

    Yazımızın öne çıkan bölümlerini sosyal medya hesaplarınızda paylaşmak için hazırladığımız görselleri indirebilirsiniz. Bunun için Android ve iOS işletim sistemli akıllı telefonlarınızla paylaşmak istediğiniz story’nin üzerine basılı tutun ve gelen menü aracılığıyla görseli akıllı telefonunuza kaydedin veya paylaşın.

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!