More
    Ana SayfaSeyahat fikirleriTarihMedeniyetlerin beşiği: Mezopotamya Bölgesi'ndeki antik kentler

    Medeniyetlerin beşiği: Mezopotamya Bölgesi’ndeki antik kentler

    Dicle ve Fırat Nehirleri arasında yer alan verimli toprakların, yakıcı sıcağın bölgesi Mezopotamya… Farklı medeniyetlerin evi, yurdu olmuş bu topraklarda o kadar çok tarihi iz var ki kültürel zenginlik her adımda sizi karşılıyor.

    Medeniyetlerin hem doğuşuna hem çöküşüne şahitlik eden bu kadim topraklar, tarihi dönemlerden kalan dokusu ve kalıntılarıyla da pek çok gezginin keşfedilmesi gereken yerler listesinde yer alıyor. Birbirinden etkileyici pek çok antik kente sahip olan Mezopotamya coğrafyasının Türkiye’de olan kısmı da şöyle detaylı bir ziyareti gerçekten de hak ediyor. Peki, sırt çantanız hazırsa bizimle Mezopotamya’daki antik kentleri keşfetmeye hazır mısınız?

    Turkish Airlines Blog
    Turkish Airlines Blog

    Yazar ekibimiz tarafından yönetilen bu hesapla, seyahat tutkunları ve keşif meraklılarının keyif alacağı blog içerikleri üretiyoruz.

    Özenle hazırladığımız içeriklerimiz aracılığıyla ilham vermeyi, bilgilendirmeyi, heyecanlandırmayı, eğlendirmeyi ve küçük ipuçları ile yolculuğunuzu kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda yola çıkmanın yenileyici ve özgürleştiriciliğini sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.

    Çünkü Tolstoy'un dediği gibi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir...”


    Doğu’nun Efesi: Dara Antik Kenti

    Dara Antik Kenti.
    Dara Antik Kenti, Mardin.

    Mardin’in 30 km güneybatısında, Mardin-Nusaybin yolu üzerindeki Oğuz Köyü’nde yer alan ve Dara Harabeleri ya da Doğu’nun Efesi olarak da bilinen Dara Antik Kenti, Yukarı Mezopotamya bölgesinin en önemli yerleşimi olarak biliniyor. 

    Dara Antik Kenti, Doğu Roma İmparatorluğu döneminde İmparator Anastasius tarafından 505 yılında Sasanilere karşı sınırı savunmak amacıyla kuruluyor. Daha sonra Emeviler, Abbasiler ve Osmanlı hakimiyetine geçen, çevresi de 4 kilometrelik surlarla çevrilen kentte; kilise, saray, çarşı, zindan, tophane, agora, sarnıçlar ve su bendi bulunuyor. Ayrıca kentin çevresinde birçok mağara evi de var. Mardin’e seyahat etme planınız varsa Mezopotamya antik kentleri içinde çok önemli bir yer olan Dara’yı da mutlaka gezilecek yerler listenize almanızı tavsiye ederiz! 

    Yıllardır üzerinde kazı çalışmaları süren Dara Antik Kenti’ne Mardin’e gittikten sonra özel aracınızla ulaşabilirsiniz. 


    Görkemli bir keşif: Halfeti Antik Kenti

    Halfeti Antik Kenti.
    Halfeti Antik Kenti, Şanlıurfa.

    Mezopotamya antik kentleri deyince akla ilk gelen adres olan Halfeti, Şanlıurfa’da mutlaka gezilmesi görülmesi gereken yerlerden. Tarihi M.Ö. 855 yılına uzanan kentin yarısı, 2000 yılında Birecik Barajı’nın yapılmasıyla sular altında kalıyor. Taş evler, mağaralar, su sarnıçları, kilise, manastır ve ağaçlarla dolu batık kent, ziyaretçilere oldukça masalsı bir görünüm sunuyor. 

    Asur Kralı III. Salmanassar tarafından kurulan kent, sonraki dönemlerde pek çok medeniyete de ev sahipliği yapmış. Öyle ki Asurlulardan Bizans’a Memluk Devleti’nden Osmanlı İmparatorluğu’na kadar pek çok medeniyet, bu topraklarda var olmuş. Tüm tarihi zenginliğiyle suya ve zamana direnen Halfeti Antik Kenti’ni Şanlıurfa ya da Gaziantep uçak bileti alarak ziyaret edebilirsiniz. Zira Halfeti; Şanlıurfa’ya 110, Gaziantep’e ise 105 kilometre uzaklıkta yer alıyor. 

    Ayrıca Halfeti Antik Kenti’nin masalsı dünyasına daha yakından tanık olmanız için sizi “Suya ve zamana karşı 3000 yıllık mücadele: Halfeti” yazımıza alabiliriz!


    Kommagene’nin mirası: Arsemia Antik Kenti

    Arsemia Antik Kenti.
    Arsemia Antik Kenti, Adıyaman.

    Adıyaman’ın Kahta ilçesinde Nemrut Dağı güzergâhı üzerinde bulunan Arsemia Antik Kenti, tarihi M.Ö.3.yy’a dayanan ve hakkında çeşitli tahminlerin olduğu bir yer. Kentin Kommagene soyundan gelen Arsames tarafından inşa edildiği sanılmakla beraber; Nemrut Dağı güzergâhında yer aldığı için de Kommagene uygarlığına da yazlık başkentlik yaptığı tahmin ediliyor. 

    Helenistik dönem başta olmak üzere Roma ve Orta Çağı da gören Arsemia Antik Kenti’nin yerleşim harabelerinin olduğu bölgede Kral Mithridatis’in mezarı ve mezarın üzerinde I. Antiochus tarafından yaptırıldığı sanılan Anadolu’nun en uzun Grekçe kitabesi yer alıyor. Ayrıca bu Arsemia Antik Kenti’ni ziyarete geldiğinizde; Kral Mithridatis’in mezarına çıkan tören yolundaki kral kabartmalarını ve meşhur el sıkışma rölyefini de görebilirsiniz. 

    Adıyaman Havalimanı’na 68 km mesafede yer alan kente, özel aracınızla ya da Kahta ilçesi üzerinden yapılan otobüs seferleriyle rahatlıkla ulaşılabiliyor. 


    İnsanlığın ilkleri: Çayönü Antik Kenti

    Çayönü Antik Kenti.
    Çayönü Antik Kenti, Diyarbakır.

    Mezopotamya, antik kentler açısından gerçekten çok zengin bir bölge. Bölge şehirlerini gezerken bunu zaten anlıyorsunuz. Mezopotamya’nın en güzel şehirlerden olan Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde de neolitik devrin izlerini taşıyan Çayönü Antik Kenti bulunuyor. 

    Avcı-toplayıcı yaşamdan yerleşik olana geçilip tarım yapılmaya başlanan yerlerden olan Çayönü Antik Kenti’nde ilk yerleşmenin M.Ö. 10200 yılına dayandığı biliniyor. 6000 yıl boyunca yerleşimin sürdüğü bölgede, 400’den fazla insana ait kemik ve kafatasının depolandığı “Kafataslı Yapı” ile mozaikli bir yapı olan Terrazo Binası yer alıyor. İlkel köylerden kentsel yaşama geçişinin kanıtı olan Çayönü Antik Kenti, ilk kez madenciliğin yapıldığı yer olarak da dünya uygarlığını anlamak için son derece önemli bir alan. 

    Her yanı tarih kokan bu etkileyici atmosferi deneyimlemek için ise Diyarbakır şehir merkezinden sık sık kalkan otobüslere binip Ergani ilçesine, oradan da antik köye ulaşabilirsiniz. 


    Mozaikler diyarı: Zeugma Antik Kenti

    Zeugma Antik Kenti.
    Zeugma Antik Kenti,Gaziantep.

    Gaziantep Nizip ilçesinin 10 km doğusundaki tepeler üstünde yer alan Zeugma Antik Kenti, Mezopotamya’daki antik kentler içinde oldukça ünlü! Büyük İskender’in generallerinden I. Selevkos Nikator, M.Ö. 300 yılında Selevkeia ad Eupharates isimli kenti Fırat Nehri kıyısında kuruyor. Bu kentin tam karşısına ise eşi Apama’nın ismini verdiği ikinci bir şehir kurup köprüyle iki şehri birbirine bağlıyor. Daha sonra ise bu iki kent Roma İmparatorluğu’na bağlanıp “geçit-köprü” anlamına gelen Zeugma adını alıyor. 

    Roma Dönemi’nde altın çağını yaşayan Zeugma Antik Kenti, özellikle sanat ve estetik alanlarında fazlasıyla ilerlemiş. Zengin villaları süsleyen mozaikleri ise kazılarda gün ışığına çıkarılmış. Dünyadaki örnekleriyle yarışan Zeugma mozaik döşemeleri gerçekten Gaziantep gezisi sırasında mutlaka görülmeyi hak ediyor. Zeugma kazıları sırasında ortaya çıkarılan bullalar (mühür baskılar) da burayı Mezopotamya antik kentleri arasında eşsiz kılan detaylardan. Ayrıca dünyaca ünlü “Çingene Kızı” mozaiğini de bu antik kentten çıkarılıp günümüzde Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi’nde sergileniyor.

    Zeugma Antik Kenti’ni ziyaret etmek istiyorsanız Gaziantep Havalimanı’ndan HAVAŞ ya da otobüslerle şehir merkezine gidip oradan da Nizip ilçesine giden toplu taşıma araçlarını kullanabilirsiniz. 


    Mistik bir kent: Soğmatar Antik Kenti

    Şanlıurfa’nın Harran ilçesine 53 km uzaklıkta yer alan Soğmatar Antik Kenti, M.S. 2.yy’a dayanan tarihi, kabartmaları ve yazıtlarıyla bir kült merkezi olarak değerlendiriliyor. Abgar Krallığı döneminde Harranlıların Tektek Dağları bölgesinde ay, güneş ve gezegen tanrılarına tapınmak için kullanılan Soğmatar’da birçok su kuyuları, ibadet yerleri, anıt mezarlar ve dinsel motifler de yer alıyor. Ayrıca buraya geldiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında; 

    Soğmatar Antik Kenti’ne gitmek için Urfa-Mardin karayolunu izleyebilirsiniz. 


    Berrak suların şehri: Perre Antik Kenti

    Perre Antik Kenti.
    Perre Antik Kenti, Adıyaman.

    Mezopotamya antik kentleri içinde Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olmasıyla önemli bir yer edinen Perre Antik Kenti, Antik Roma kaynaklarında da oldukça güzel bir yer olarak anlatılıyor. 

    Zamanında kervanlar, yolcular ve ordular tarafından dinlenme yeri olarak kullanılan Perre, aynı zamanda suyunun berraklığıyla da biliniyor. Öyle ki bahsi geçen suyun aktığı çeşme, Roma Çeşmesi adıyla hala kullanılıyor. Bizans Dönemi’nden sonra eski önemini yitiren kentte; muhteşem bir görünüme sahip kaya mezarları ve mağara evleri gerçekten Adıyaman’a gitmişken ziyaret edilesi. 

    Adıyaman şehir merkezinde yer alan Perre Antik Kenti’ne ister şahsi aracınız ister toplu taşımayla rahatlıkla gidebilirsiniz.

    Yazımızı noktalarken tarih meraklıları için minik bir önerimiz de var. Mezopotamya Bölgesi’nin tüm tarihi derinliğine hâkim olmak için “Verimli topraklar: Mezopotamya’nın tarihi yerleri” yazısına da geçmenizi tavsiye ediyoruz!

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!