Görmeden gelme
Römerberg
Römerberg’e Frankfurt gezinizde mutlaka uğramanızı, hatta kenti gezmeye bu noktadan başlamanızı öneririz. Römerberg Meydanı, Ortaçağ’dan beri Frankfurt’un idari merkezi durumunda. 12. yüzyıldan beri yabancı ülkelerin de rağbet ettiği ticaret fuarlarına ev sahipliği yapan meydanda günümüzde kentin önemli yapıları bulunuyor. Meydanın doğu köşesinde, Ostzeile olarak anılan kısımda yer alan bir sıra 15-16. yüzyıl evi, 18. yüzyılda yeniden inşa edilmiş. Ne yazık ki 1944 Mart’ındaki bombardımanda bütün meydan yerle bir olmuş. 1981-1983 yılları arasında yeniden yapılan evler bugün meydanın en güzel görüntülerini oluşturuyor. Meydanın ortasındaki Adalet Çeşmesi’ni süsleyen ve bir elinde kılıç, diğer elinde terazi tutan adalet tanrıçası heykelinin gözü, bildik örneklerin tersine bağlı değil. Meydandaki diğer yapılar Frankfurt kentinin tarihini başarıyla sunan Historisches Museum ve erken 17. yüzyılda inşa edilen Gotik özellikli Eski Nikolai Kilisesi. Meydanı gezerken gözünüz saatte olsun. Çünkü her gün 9.05, 12.05 ve 17.05’te kilisenin 35 çanı birden çalmaya başlıyor.
Liebieghaus Müzesi
Liebieghause Müzesi’nin (Liebieghaus Museum) daha ilk bakışta dikkat çeken binası, 1896 yılında yapılmış. Bugün müze, ilk sahibi Baron Heinrich von Liebieg’in adıyla anılıyor. Main Nehri’nin kıyısındaki müze, sürekli ve geçici sergileriyle kentin kültür sanat yaşamının önemli bir parçası. Müzede Antik Yunan, Roma ve Mısır sanat eserlerinin yanı sıra, Ortaçağ, Barok, Rönesans ve Klasizim dönemlerine ait eserler sergileniyor. Hatta Uzakdoğu üretimi yapıtlar da bulunuyor. Müzenin en ünlü eserleri arasında Antik Yunan heykel sanatının ünlü sanatçılarından Myron’un yaptığı Athena heykelinin Roma Dönemi kopyası ve Mısır’ın Fayyum kentine özgü Roma Dönemi portreleri sayılıyor. Gezinizin sonunda müzenin bahçesine de zaman ayırmayı unutmayın. Çünkü dünyanın değişik yerlerinden getirilen ağaçlarla süslenen bahçe, heykellerle de zenginleştirilmiş.
Haberleşme Müzesi
Müze (Museum für Kommunikation) 1958’te kurulduğunda Ulusal Posta Müzesi adını taşımışsa da, 1990’daki yenilemeyle birlikte bugünkü ismini almış. Ünlü Alman Mimar Günter Behnisch tarafından tasarlanan günümüz müze binası modern çizgilere ve şeffaf bir görünüme sahip. Ana sergi salonu yer altında bulunan müze, asırlar boyunca haberleşme ve iletişim teknolojisinin gelişimini gözlemlemek için tasarlanmış ve iyi düzenlenmiş bir müze. Haberleşme Müzesi’ne geldiğinizde posta, telgraf, telefon, radyo, televizyon ve bilgisayar olmak üzere çeşitli iletişim araçlarının tarih boyunca kullanımını ve gelişme tarihini kapsamlı bir şekilde görebilirsiniz.
Alman Mimarlık Müzesi
Frankfurt’un önemli kültür sanat mekânlarından Alman Mimarlık Müzesi (Deutsches Architekturmuseum), özellikle mimarlık, kentsel tasarım ve mimarlık tarihi gibi konularda düzenlediği pek çok serginin yanı sıra, geleceğin mimarisi ve kentsel tasarım sorunları gibi güncel tartışmalara da yanıt arayan çeşitli konferans, sempozyum ve kongrelere de ev sahipliği yapıyor. Müzenin koleksiyonunda 18 ve 19. yüzyıl çizimleri bulunsa da asıl koleksiyon, 20. yüzyıl mimarisine odaklanmış. Bu yüzyıla ait eserlerin bulunduğu koleksiyonda, Giambattista Piranesi, Gottfried Semper, Louis I. Kahn, Ludwig Mies van der Rohe, Hans Scharoun, Hans Poelzig, Ernst May, Aldo Rossi, Rem Koolhaas, Frank O. Gehry ve Norman Foster gibi ünlü sanatçıların da yapıtları bulunuyor.
Alman Film Müzesi
Sinema ve film sektörüne ilginiz varsa, Frankfurt Belediyesi tarafından 1971 yılında hizmete açılan Alman Film Müzesi (Deutsches Filmmuseum) kenti ziyaret ederken uğramanız gereken bir mekân. Müzedeki sürekli sergide filmlerde kullanılan dekorlar, eşyalar ve film yapım aşamaları ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Sinematografi, film türleri ve tarihte film yolculuğu gibi tematik bölümlerin gezilebildiği müzede belgesel gösterilen bir cep sineması da bulunuyor. Konferans ya da festival gibi etkinliklerin de gerçekleştirildiği müze arşivi de oldukça zengin. Filmler, baskılar ve dokümandan oluşan 80.000 parçalık arşiv, sinema sanatıyla yakından ilgilenenler için önemli bir kaynak durumunda.
Goethe Evi Müzesi
1749 yılında ünlü Alman yazar Johann Wolfgang Goethe’nin doğduğu ve kız kardeşi Cornelia ile büyüdüğü ev bugün müze olarak hizmet veriyor. Frankfurt’a gelen edebiyatla ilgili gezginlerin önemli ziyaret yerlerinden biri olan Goethe Evi Müzesi (Goethehaus), hem mimarisiyle hem de sergilenen eşyalarıyla hoş bir ziyaret vaat eden bir mekân. Yazar, ünlü eseri Faust’u bu evde yazmaya başlamış, Genç Werther’in Acıları kitabını ise bu evde tamamlamış. Ev, II. Dünya Savaşı sırasında bombalanarak yok edilmiş fakat savaştan sonra yerine aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş. Evde Goethe’nin yaşadığı zamandan eşyalar, dönem özelliklerine uygun olarak sergileniyor. Bu nedenle evin atmosferi, dinginliği sanki yazarın romanlarından birinin geçtiği bir evdeymişsiniz hissini yaratıyor. Evi gezdikten sonra bahçesini de dolaşmayı unutmayın. Burası önündeki işlek caddeye inat, sakin ve huzur dolu bir yer.
Tarih Müzesi
1878 yılında kurulan müzede (Historisches Museum), Frankfurt ve Almanya tarihine ilişkin kültürel, sanatsal ve tarihsel değeri olan eserler sergileniyor. Müzenin en çok ilgi çeken yerleri arasında, Ortaçağ ve Geç Ortaçağ bölümlerinin yanı sıra, 18 ve 19. yüzyıl ile 1866-2001 arasındaki dönemde Frankfurt konulu sergiler ilk akla gelenler. Frankfurt’un geçmişine yolculuk yapmanızı sağlayan müzenin koleksiyonunda fotoğraflar, tablolar, sikkeler, mobilyalar, çalgılar, oyuncaklar, heykellerle cam, metal, seramik eserler de bulunuyor. Kentin değişik zamanlarını yansıtan çeşitli boyutlardaki maketler de müzenin görülmesi gerekenleri arasında.
Uygulamalı Sanat Müzesi
1804 yılında yapılan ve günümüzde Metzler Villası olarak da bilinen müze binası, zamanında yazlık ev olarak inşa edilmiş. Frankfurt Uygulamalı Sanat Müzesi (Museum für Angewandte Kunst), 12. yüzyıldan 21. yüzyıla, Doğu Asya’dan Avrupa’ya farklı kültürlere ait pek çok yapıtı barındırıyor. Koleksiyonda el sanatları, tasarım, kitap, sanat ve grafik konularında üretilmiş eserler de bulunuyor. 1984’te yapılan yeni müze binasıyla sergi alanı genişleyen müzenin etrafındaki park, değişik ağaçlarla ve bitkilerle süslenmiş dinlendirici bir yer. Park, Frankfurt Uygulamalı Sanat Müzesi ile Dünya Kültürleri Müzesi (Museum der Weltkulturen) arasında bulunuyor.
Modern Sanat Müzesi
1991 yılında açılan Modern Sanat Müzesi (Museum für Moderne Kunst), kentin sosyal, kültürel ve sanatsal yaşamının en önemli adreslerinden. Müze binası daha ilk bakışta, içinde modern sanat eserlerini ağırladığını anlatan bir mimariye sahip. Viyanalı mimar Hans Hollering tarafından tasarlanan müze üçgen prizma şeklinde. Bu formu nedeniyle de yapı, halk arasında “dilim kek” olarak da anılıyor. Müzenin koleksiyonunda, 1960’lardan günümüze kadarki döneme ait sanat eserlerinden oluşan, 5.000’den fazla uluslararası sanat yapıtı bulunuyor. Müzenin koleksiyonunun çekirdeğini, Alman koleksiyoner Karl Ströher’in mirası olan 65 parçalık pop-art ve minimalist yapıtlar oluşturuyor. Frankfurt gezinizde Modern Sanatlar Müzesi’ne yapacağınız bir ziyaretle uluslararası modern sanat eserlerini, aralarında Roy Lichtenstein, Joseph Beuys, Andy Warhol ve Gerhardt Richter gibi önemli isimlerin çalışmalarının bulunduğu değerli bir koleksiyonu görebilirsiniz.
Giersch Müzesi
Giersch Müzesi (Haus Giersch), 1910 yılında inşa edilmiş Neoklasik bir villada sanatseverleri ağırlıyor. Ren-Main bölgesindeki kültürel kimliği yansıtmak amacıyla 2000 yılında açılan müze, bölgesel sanatçıların işlerini ve sanatsal yaklaşımlarını çeşitli sergilerle ziyaretçilerin beğenisine sunan bir mekân. Müzenin düzenlediği sergiler, mimari ve uygulamalı sanatların yanında, resim, fotoğraf, heykel ve grafik sanatının tüm alanlarını kapsıyor. Yerel sanatçıların çalışmalarını görmek isterseniz Frankfurt gezinizde görülecek yerler listenize bu müzeyi de eklemelisiniz.
Yemeden dönme
Spaetzle
Frankfurt’a gitmişken hem karnım doysun, hem de Alman usulü bir şeyler yiyeyim derseniz Alman makarnası spaetzle’ı deneyebilirsiniz. Kimilerine göre bir tür noodle, şehriye veya makarna olarak tanımlanan spaetzle, ağırlıklı olarak Almanya, İşviçre, Avusturya ve Macaristan mutfağında sıkça karşılaşılan bir yemek. Suluca bir yumurtalı hamurun, özel bir elek yardımıyla kaynayan suya akıtılarak pişirilmesiyle yapılan bu yemeğin kelime anlamı ise ufak hamur toplarına ithafen spaetzle yani ”küçük serçe”. Frankfurt’taki restoranların genelde kendi isimleriyle ürettikleri spaetzle sosları bulunuyor. Bu soslarla spaetzle deneyiminize farklı çeşniler kazandırabilirsiniz. Farklı malzemelerle hazırlanabilen bu yemeğin en gözde çeşitlerinden biri peynir ve kızartılmış soğanla yapılan Käsespätzle (Peynirli Spaetzle).
Frankfurter Kranz
Frankfurter Kranz, Frankfurt kökenli olduğu kabul edilen bir pasta çeşidi. Tatlılarda taze meyve kullanmayı tercih eden Almanların bu geleneği devam ettirdikleri bu pasta yapılırken, ilk olarak meyveler halka şekilli kek kalıbına yerleştirilip fırınlanıyor. Yatay olarak üçe kesilen kekin her katının arasına krema ve meyve reçelleri sürülüyor. Ardından üzeri tereyağlı kremayla kaplanıyor ve en üste karamelize edilen fındık parçaları serpiştiriliyor.