More

    Yükselen kent Dubai

    Dubai denilince bir Arap şehrinden bahsediliyor gibi gelse de kulağa, aslında doğu ile batının sentezi, oldukça modern ve zengin bir şehir olduğu gidince anlaşılabiliyor. Adeta insanoğlunun kısa zamanda neler yapabileceğinin göstergesi Dubai; gelişim hızı insanı hayrete düşürüyor. Bundan 40 yıl öncesine kadar, Arap emirlerinin ve çevresinin yaşadığı çöle kurulmuş küçük bir yerleşim bölgesiyken ve 5 yıl öncesine kadar koca bir şantiye alanına benzerken, bugün ışıl ışıl devasa gökdelenleri ve her yeni gün yapımı tamamlanan mimari projeleri ile dünyadaki diğer büyük şehirlerle yarışıyor.


    Dünyanın ilk 7 yıldızlı oteli “Burj el Arab”, “dünyanın en yüksek binası” unvanının halen sahibi olan Burj Khalifa, yapay adalar ve diğerleri… Büyük servetler harcanarak yaratılmış,  paranın satın alabileceği tüm ihtişamın sergilendiği bir kent artık Dubai. Bu kadar kısa sürede böylesi devleşmesinin sebebi tabii ki petrol ve petrol üzerine dünyanın her yerinden buraya akın eden yatırımcılar.

    Birleşik Arap Emirlikleri 7 emirlikten oluşuyor. Dubai de o emirliklerden biri. Her yerde çok sevdikleri şeyhleri Şeyh Zayed Al Maktoum’a ait posterler, kitaplar, yapılar görmek mümkün. Her ne kadar şeriat kuralları geçerli olsa da, çok fazla yabancının yaşadığı Dubai’de insanların özel yaşamlarına karışılmayan, modern bir hayat tarzı benimsenmiş. Buranın gerçek halkı Emiratiler nüfusun en fazla %10’unu oluşturuyor. Genellikle geleneksel kıyafetlerle dolaşıyorlar ve halkla fazla kaynaşmıyorlar, onları daha çok normal halkın giremediği lüks mekanlarda görebilirsiniz. Emiratilere özel haklar tanınmış, neredeyse her yerde onlara ayrıcalıklar var. Mesela metrolarda bile Gold Class bölümleri var. Fotoğraf çekilmekten hiç hoşlanmıyorlar, özellikleri kadınları yanlarındaysa sakın fotoğraflarını çekmeyin derim.


    Dubai’ye ne için gidilir?

    İş seyahati için, alışveriş için (vergisiz olduğundan özellikle elektronik ürünler ve lüks markalar ucuz), çölde safari yapmak için ya da denize girmek için… Tarihi mekanlar, doğal ortamlar arıyorsanız Dubai doğru adres diyemem. Çöl, deniz ya da alışveriş ilginizi çekiyorsa işte tam adresindesiniz. 🙂


    BAE vizesi almak için hiçbir aracı kuruma gitmenize gerek yok!
    Tüm işlemlerinizi yenilenen e-vize uygulamamızla yapın, zaman kazanın!


    Dubai’ye gittiğimizde benim en çok ilgimi çeken bölge kentin yerel yaşamını yansıtan Haliç (Creek) kıyısındaki “Deira” olmuştu. Deira’da “souk” denilen pek çok çarşı var: Altın Çarşısı (Gold Souk), Parfüm Çarşısı (Parfumme Souk), Tekstil Çarşısı (Textile Souk), Baharat Çarşısı (Spice Souk) vb. Her birinde sokaklar ve mağazalar dolusu, bulabileceğiniz bir dünya ürün var. Bunlardan hangisi ilginizi çekiyorsa… Deira bölgesinde; Bastakiya’deki rüzgar evlerini ve Dubai Müzesi’ni, Sheikh Zayed Al Maktoum’un Evi’ni ve küçük Arabistan olarak temalandırılmış Heritage Village’yi ziyaret edebilirsiniz. Yerel yemekler tadabilir, Arap çadırlarında fotoğraflar çekilebilirsiniz. Nargile, çeşitli ebatlarda ahşap pencereler, aynalar, ipek / kaşmir örtüler, özel taşlardan yapılmış kokulu tespihler gibi yerel hediyelikleri de yine bu bölgede bulabilirsiniz. Dubai Marina’da güzel bir yürüyüş yapabilir, kanal kıyısında yer alan Old Souk’ta binlerce çeşit ipek kumaş, tekstil ürünü ve yerel dükkanlar arasında kaybolabilir, yerel tekne “abra” ile Creek’te gezerek etnik atmosfer içinde bir gün geçirebilirsiniz.


    Yapılacak aktiviteler nelerdir?

    Tabii ki ilk akla gelen çöl safarisi (Desert Tour). Çöl üstüne kurulan Dubai’ye gelip çölleri görmeden dönmek olmaz; çöl safarisi mutlaka yaşamanız gereken bir deneyim. Turizm acentelerinin hemen hepsinde çeşitli safari tur programları düzenleniyor. Biz Dubai Mall içindeki bir turizm acentasından tur alıp katılmıştık.

    İki tür çöl turu var; büyük çöl ve küçük çöl turu. Tabii ki gerçek bir çöl deneyimi için büyük çöl turunu tavsiye ederim. Turlar 4×4 jeep tarzı araçlarla gerçekleşiyor, ister Toyota jeep’lerle ister Hummer’lerle ya da maceraseverseniz çöl tipi ATV motorlarla yapılıyor, fiyatlandırma aracına göre değişiyor.

    Tur için öğlen saatlerinde bizi otelden aldılar, büyük çöle varınca rahat dolaşabilmesi için önce araçların lastiklerini indirdiler, jeeplerle kum tepeleri üzerinde inişli çıkışlı showlar yapıldı, araçlar adeta yarışıyordu. Çölün en tepesindeyken birden kendinizi en dibinde buluyorsunuz, aracın içinde biraz mideniz bulanabilir ama adrenalin severler bayılacaktır.

    Sonra akşamüstü çölün ortasında bir kamp yerine geldik, kamp yeri büyükçe bir alan, eski Arap çadırları falan vardı, nargile içme yerleri, kına dövmesi yapan Arap kadınlar, yerel eşyalar satan küçük stantlar vardı, yemek için yere masalar kurulmuştu, ortada bir dans pisti yer alıyordu. Burada develere binip çevrede dolaştık, ellerimize geçici kına dövmelerinden yapıldı, çay-kahve ikramı yapıldı, nargile içildi, hediyelik eşyalar alındı.

    Hava karardığında yemekler hazırlandı, salatalar, barbeküler, tatlı ve meyve tabakları ile sofra oldukça zengindi. Sonra danslar başladı, oryantal danslar, Hintli erkeklerin rengarenk ışıklı uzun eteklerle dönerek dansettiği “Tandoori” dansı ve yerel Arap dansları sergilendi. Bizim için oldukça farklı ve eğlenceli bir tur oldu, eğlencenin sonunda gece otellerimize bırakıldık. Otelde uzun bir süre kumları temizlememiz gerektiğini de belirtmeliyim. 🙂

    Bir diğer aktivite olarak Dubai’de bulunduğunuz süre içinde mutlaka bir gecenizi Dubai Creek’te teknede akşam yemeği programlarından birine ayırın derim. Turizm acentelerinin herhangi birinden katılabilirsiniz. Biz ‘’Dubai Dhow Dinner Cruise Tour’’a katıldık. Fiyatları uygun, 2-3 saat boyunca teknede sınırsız yemek (Arap ve Hint yemekleri servis ediliyor), Hintlilere özgü tandoori dans gösterileri ve haliç gezintisi oldukça keyifli geçiyor, akşam gözüyle ışıl ışıl yanan kıyı şeridini izlemek için bulunmaz fırsat.

    Keyifli bir akşam yemeği yiyebileceğiniz bir diğer güzel ortam Madinat Jumairah Souk. Biz buraya bayıldık. Sahilde Burj Al Arab’ın hemen ilerisinde konumlanmış;  içinde alışveriş merkezi, küçük bir kanal, restoranlar, eğlence merkezleri bulunan şehir içinde küçük bir tatil beldesini andıran gerçekten güzel düşünülmüş bir ortam yaratılmış. Buradaki tüm mekanların her akşam gençlerle dolu olduğunu söylememe gerek yok tabii. Hemen ilerisindeki Burj Al Arap ve arkasında değişik mimarisiyle dikkat çeken Jumeirah Hotel izlenebiliyor.

    Yelken şeklinde mimarisiyle ve ultra lüks iç dekorasyonu ile dünyaca ünlü Burj Al-Arab oteline elinizi kolunuzu sallayarak giremiyorsunuz. Ya orada konaklayan bir misafir olmanız gerekiyor ya da içini gezmek üzere düzenlenmiş çay turlarına katılmanız gerekiyor. Bu çay turları ile otelin içinde gezip sonrasında otelde içeceğiniz bir çay karşılığında 100 USD ödüyorsunuz. Ben şahsen katılmadım, tamamen meraklısına bir durum olduğunu söyleyebilirim.

    Dünyanın en büyük alışveriş merkezi olan Dubai Mall, arkasında yer alan büyük havuzda her gün gerçekleşen müzikli ve lazer ışınlı su gösterileri nedeniyle neredeyse her akşam uğradığımız bir yer oldu. Buraya Souk Al-Bahar da diyorlar. Çevresinde çeşit çeşit restoranlar, yeme-içme mekanları var, buralarda akşam yemeğinizi yerken bu görsel şöleni izlemek gerçekten çok zevkliydi. Burada Texas Steakhouse şiddetle tavsiye edebileceğim bir restoran, siparişiniz gelene kadar masalarda ağaç kapların içinde kabuklu fıstık ikram ediliyor. Ayrıca, mall içinde dev akvaryumu gezebilirsiniz, akvaryumun bir kısmı alışveriş merkezinden dev bir camın arkasından izlenebiliyor. Gündüz saatlerinde de alışveriş severler için bir cennet, lüks mağazalar bölümünde Emiratileri de bol bol görebilirsiniz. Ayrıca, AVM içinde çocuklarınızın çeşitli aktivitelere katılabilecekleri Kidzania yer alıyor.

    Bir diğer büyük AVM, şehrin merkezinden biraz daha uzak bir mesafede bulunan ama metroyla çok kolay ulaşabileceğiniz Emirates Mall. Buranın özelliği içinde yapay karlarla oluşturulmuş kayak pisti olması. Dışarıda 40 derece sıcaklıkta buraya gelip kayak yapmak gerçekten enteresan bir durum olabilir.

    Dubai Mall’ın hemen yakınında yer alan Burj Khalifa halen dünyanın en yüksek binası rekorunu koruyor. Buranın seyir noktasına çıkıp tüm Dubai’yi izlemek isterseniz günler öncesinden internetten randevu almanız gerekiyor. Aksi halde 3 katı para ödemeniz gerekiyor. Biz ancak sabah saat 06:00’da yer ayırtabilmiştik. O saatte bile çok uzun bir kuyrukta beklemek zorunda kalmıştık. En üst noktasına çıkarılmıyorsunuz ama çıktığınız nokta bile her yerden yüksek olduğundan Dubai’nin ünlü yapay adalarına kadar (Palmiye Adaları ve yapımı tamamlanmak üzere olan The World) her yeri kuşbakışı izleyebiliyorsunuz.

    Şehrin içinde gezerken mimari yapılardan Emirates Towers ve World Trade Centre ilginizi çekebilir. Emirates Kuleleri’ne giderken ana cadde üzerinde yer alan Elevation Burger’in tamamen organik malzemelerle yapılmış hamburgeri ve özel patateslerinden yemeden geçmeyin sakın. 🙂  Burası lokal gençlerin favorisi, özellikle akşam saatlerinde önünde uzun kuyruk oluşturuyorlar.

    Gezmeniz, görmeniz ve alışveriş yapmanız için farklı ve eğlenceli diğer yerler arasında Festival Centre ve Wafi City Mall yer alıyor.

    Festival Centre; şehrin merkezinden biraz uzakta kalıyor ancak metro ve taksi ile kolay ulaşılabiliyor. Büyük bir alışveriş ve eğlence merkezi, çocuklarınız ile hoş vakit geçirebilir, içindeki kanallarda Venedik gibi sallarla gezinti yapabilirsiniz.  

    Wafi City Mall; bir piramit şeklinde inşaa edilmiş, içinde de firavun heykelleri ve Mısır’a özgü objelerle eski Mısır havası yaratılmış, aynı zamanda şık ve gösterişli bir alışveriş ve eğlence merkezi. Biz akşam saatlerinde ziyaret ettiğimizden bahçesinde müzik eşliğinde lazer ışıklarıyla yaptıkları gösteriyi izleme şansımız olmuştu.

    Deniz severler için Jumeirah Beach sahil boyunca kocaman bir plaj, içi-dışı incecik kumlu upuzun plajı ve masmavi pırıl pırıl denizi ile bir cennet. Plaj içinde ihtiyacınız olabilecek kafeler, restoranlar, giyinme kabinleri vs. her şey mevcut. Ek bilgi olarak bazı günlerde sadece kadınlara özel açılan yerleri de varmış. Bu arada Plaj da Burj Al-Arab ve Jumeirah Hotel’i arkanıza alarak bir fotoğraf çekilmek de burada bir gelenek olmuş. 🙂

    Jumeirah Beach’ten Dubai Creek’e doğru giderken Jumeirah Mosque ziyaret edebilir, içinde Türkiye’den de eserlerin bulunduğu Miraj Islamic Art Centre’yi de gezebilirsiniz.

    Son olarak tabii ki Palm Jumeirah Island; Palmiye adalarının ilk ve en büyük olanı. Palmiyenin her bir dalı ayrı bir modern ve lüks yerleşim merkezi… Palmiyenin en tepesine çıktığınızda büyük Palm Atlantis Hotel aslında palmiye ağaçları ile çevrili tropikal görünümlü büyük ve göz alıcı bir tatil köyü. İçini de gezebiliyorsunuz, içinde Aquaventure adlı bir sualtı akvaryumu, büyük su parkı olan Aquaventure Waterpark, özel kumsalı,  Poseidon Kulesi ve Neptün Kulesi yer alıyor. Şu anda daha küçük boyutlarda başka palmiye adaları da inşa ediliyor.

    Biz gittiğimizde The World’un yapımı halen sürüyordu, denizin ortasında dünya haritası şeklinde adacıklar yapıyorlar. İnsanın gerçekten inanması güç ve etkileyici bir olay, insan gücünün, teknolojinin, mimari ve inşaat olanaklarının nerelere geldiğini bize gösteriyor. Tamamlandığında görmeyi çok isterim.


    Dubai dışında;

    Alışveriş için çok uygun outlet merkezlerinin bulunduğu buraya çok yakın Sharjah Emirliği’ne gidebilirsiniz. Araba ile en fazla yarım saat içinde ulaşabilirsiniz. Dubai kadar büyük ve gelişmiş bir yer değil ama daha doğal bir Arap havası hakim ve çok daha ucuz. Burada Sharjah Kulesi Müzesi, İslam Müzesi, Sanat Müzesi, Souk Al Arsah ve Mavi Çarşı ziyaret edilebilir; Eye of the Emirates denilen kocaman dönme dolaba binerek Dubai’ye kadar manzarayı kuşbakışı izleyebilirsiniz.

    Eğer zamanınız kalırsa bizim gibi 1-2 günlüğüne Arap Emirlikleri’nin diğer büyük şehri olan Abu Dhabi’ye de geçin derim. Burada petrol çok ucuz olduğundan herhalde şoförlü araba kiralamak da ucuz. Biz öyle bir araç kiralayıp gitmiştik. Dünyanın en büyük camisi olan Grand Mosque’yi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Burası aynı zamanda dünyanın en çok para harcanarak yapılan camisi; her yer mermer, altın varaklar, değerli taşlar, avizeler, halılarla donatılmış. Mermerler dünyanın en nadide beyaz mermerlerinden seçilmiş, özel olarak İtalya’dan getirtilmiş. Sonra Ferrari World var. Burada meşhur Formula 1 pistini görebilir, Google map’tan uzay görüntüsünün dahi görüntülenebildiği Ferrari arması şeklindeki Ferrari World kompleksi içinde cesaretiniz varsa dünyanın en büyük rollercoaster’ine binebilirsiniz. Abu Dhabi mimari açıdan da tabii ki Dubai’den altta kalmamış, dünyaca meşhur mimarların çok enteresan formlarda inşa ettiği yapılarla dolu bir kent.

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!