More
    Ana SayfaAvrupa gezi rehberiİtalya gezi rehberiSon yılların popüler destinasyonu: Puglia - 1. bölüm

    Son yılların popüler destinasyonu: Puglia – 1. bölüm

    İtalya ilk kez yurt dışına çıkanların öncelikli olarak tercih ettiği ülkelerden biri. Zira tarihi, insanı, yemeği ve derin kültürüyle sıcak ve samimi. Ayrıca İtalya deyince; Roma, Venedik, Milano, Floransa da akla ilk gelenlerden. Öyle ki Puglia Bölgesi’ni ve Bari, Lecce, Gargano gibi şehirleri pek azımız biliriz. Oysa Puglia'yı ziyaret ettiğinizde göreceğiniz kültür, zengin tarih, gastronomi, doğallık, deniz, zeytinlikler, meyve ve sebze bahçeleri emin olun gittiğiniz başka hiçbir yere benzemiyor. İtalya’nın daha popüler turistik bölgelerinden artık sıkılmadınız mı? Hem İtalya’da hem de farklı bir yerinde olmak istemez misiniz? Öyleyse haydi Puglia’ya…

    Ömür Kahraman
    Ömür Kahraman
    1972 Tekirdağ doğumluyum. Lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arap Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde 1994 yılında tamamladım. Yüksek lisansımın ilkini 2008 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler bölümünde, ikincisini 2010 yılında Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İngilizce İşletme Programı’nda, doktora derslerimi ise Bahçeşehir Üniversitesi İşletme Bölümü Yönetim ve Organizasyon programında %100 burslu öğrenci statüsünde tamamladım. Doktora tez aşamasındayım. 1989 yılında tercümanlıkla başladığım iş hayatıma turizm ve havacılık alanlarında devam ettim. İngilizce - Arapça dillerinden kokartlı turist rehberiyim. Türkiye’nin araba kiralama şirketi sahibi ilk kadınıyım. Siyasetle ilgilendim, Avrupa Konseyi’nin en genç üyesi oldum. Türkiye Güreş Federasyonu Asbaşkanlığı, İstanbul Belediyesi’ne bağlı BİT’lerde yönetim kurulu üyeliği görevlerinde bulundum. Öğretim görevlisiyim. 3 yıl Moldova Havayolları, 8 yıl Filistin Havayolları yöneticiliği Halen Türk Hava Yolları, 10 yıl kendi acentamın işletmeciliğimi yaptım. Thy’nın Fahri Gözlemci ve Gizli Müşteri biriminin kurulmasını teşvik ederek 5 yıl fahri çalıştıktan sonra 10 yıl müfettişlik yaptım. 3,5 yıldır İtalya Bari Genel Müdürü olup; iyi derecede İngilizce, Arapça, orta seviyede Almanca ve İtalyanca biliyorum. Farklı kültürleri tanımayı, gezmeyi, bildiklerimi yazarak ya da konuşarak paylaşmayı, ailemi, arkadaşlarımı, vefalı olmayı, gençleri, ülkemi, bayrağımı seviyorum. Ülkemin tamamını ve 113 ülkede yaklaşık 750 şehri gördüm. Torbayla Yaşamak kitabının yazarıyım. Name Haber ve Turizm Haberleri başta olmak üzere çeşitli sitelere ve Fashion and Travel Magazine ve Food and Tavel Dergisi’nde yazılar yazıyorum. Evliyim ve yazılım mühendisi olup, yönetim mühendisliği yüksek lisansı yapan 1994 yılında dünyaya gelen bir oğlum var.

    Puglia’ya yakından bakış

    Polignano a Mare falezleri.
    Polignano a Mare, Puglia.

    İster Masseria Monte Napoleone, Masseria Torre Maizza gibi lüks çiftliklerde ya da dünyanın en iyi otellerinden biri kabul edilen Borgo Egnazia Hotel’inde balayına gidin; ister otellerde bir aile tatili yapın… Sevdiğinizle romantik bir İtalya kaçamağı, kız kıza gönlünüzce araba kiralayıp gezmek veya organize bir tur ile hem kültür hem deniz tatili planlamak da Puglia’da sizi mutlu edecektir. 

    Şimdi size İtalya’nın göreceli daha az bilinen bölgesi olan Puglia’yı tanıtmaya çalışacağım. Burada yaşayan bir yabancı turist rehberi gözüyle anlatacağım.

    Puglia, İtalya Anayasası’nın kısmi bölgesel özerklik verdiği 20 bölgesinden biridir. Bölge, haritada çizmenin topuğuna denk gelen güney bölgesinde üç tarafı denizle çevrili bir yarımadadır.

    Puglia Bölgesi’nin yüzölçümü 19.541 km², nüfusu ise yaklaşık 4.500.000 kişidir. Bari, bölgenin en büyük ili ve başkentidir. Güneyde Lecce, kuzeyde Fogia bulunurken Bari orta bölümde, batıda Taranto, doğuda Brindisi olmak üzere 5 şehrine 2009 yılında 3 kasabanın birleşmesiyle kurulan BAT eyaleti 3 kasabanın Barletta, Andria, Trani’nin baş herflerinden ismini alır.

    Puglia’da 257 kasaba vardır. Bunların illere göre dağılımı şöyledir:

    Bari’de 41, Brindisi 20, Lecce 96, Taranto 29, Foggia 61, BAT 10 adettir.


    Renkli mahalle kültürünün izleriyle: Bari

    Bari, Puglia Bölgesi.
    İtalya’nın 9. büyük ili Bari.

    İtalya’nın 9. büyük ilidir. Sırasıyla Roma, Milano, Napoli, Torino, Palermo, Genova, Bologna ve Floransa’dan sonra gelir.

    İtalyanlar her şeyde en iyi olduklarını düşünürler. Şehirleriyle de gurur duyarlar. Roma için dünyanın merkezi, Milano için eşsiz, Bari için ise “Eğer Paris’in denizi olsaydı küçük bir Bari olabilirdi!” derler.

    İtalya’nın güneyinde tabiri caizse çizmenin topuğunda Adriyatik Denizi kıyısında önemli bir liman şehri olan Bari, şehir merkezinde 320 bin, civarıyla yaklaşık 2 milyon kişiyi barındırır.

    İtalya’nın kuzey bölgeleri sanayileşirken hala balıkçılık ve tarımla geçinen kanaatkâr ve samimiyetin hakim sürdüğü bir kent Bari. İtalya’nın göreceli en ucuz destinasyonu olmasının yanında muhteşem denizi, doğası, lezzetleri ve şehrin içinde bile organik tarım yapılan tarlaların arasında olmanın keyfi bambaşka. Geleneklerine bağlı gerçek İtalya’yı yaşamak için iki mavi arasında keşfetmenizi bekleyen hala bakir bir güzelliktir de… Ayrıca başkasını rahatsız etmediğiniz sürece canınız nerede ne yapmak isterse yapabilirsiniz. 

    Bari, pencerelerden birbirine çamaşır uzanan tarihi sokakları, güler yüzlü ve gürültülü insanları, kafelerde zaman geçiren gençleri, çiğ yenen müthiş deniz mahsülleri yanında orecchiette denen yöresel makarnası, bakla favası, her köşede koşturarak oyun oynayan çocukları ile Akdeniz kültürünün canlılığı ve sıcaklığını her yönüyle yansıtan muhteşem bir İtalyan şehri!


    Dünya daha büyük. Keşfet.


    Havalimanı

    Havalimanı
    Gidiş
    Dönüş

    Giriş Tarihi Seçiniz

    Dönüş Tarihi Seçiniz


    Kabin Türü
    Yolcu Sayısı
    Yetişkin Yolcu
    12 + Yaş
    1

    Çocuk Yolcu
    2 - 12 Yaş
    0

    Bebek Yolcu
    0 - 2 Yaş
    0

    Güneyin Floransası: Lecce

    Santa Croce Bazikilası, Lecce.
    Lecce, Puglia’nın “barok şehri” olarak da biliniyor.

    İtalya haritasında, çizmenin topuğunun en alt bölümünde bulunan Puglia’nın Bari ve Taranto’dan sonra üçüncü büyük şehri Lecce, “barok şehir” ya da güneyin Floransası diye de anılıyor. 60 bin nüfusa sahip kent, kafanızı çevirdiğiniz her yerde barok stilde yapılmış mimari bir eserlere ev sahipliği yapıyor. 

    Barok dönemi yapılarının biraz gösteriş ve lüks merakından kaynaklandığı da söylenir. O dönem prenslerinin halklarına güçlü olduklarını göstermek istemesi ve diğer prensliklere gösteriş merakından kaynaklandığı da bilinmektedir.

    Biraz Arap biraz İtalyan sarı Lecce taşı denen bir kireç taşından yapılan evler, taş yollar, labirente benzer dar sokakları arasında tarihi adeta soluyarak eski şehir sokaklarında gezerken kendinizi Orta Çağ’da hissedersiniz.

    Bugün Lecce şehri adeta Orta Çağ film seti gibidir. Ferzan Özpetek’in Serseri Mayınlar filminden de hatırlayıp neresi olduğunu büyük ihtimalle anlayamadığınız yer Lecce’dir.

    Filmleriyle yalnızca Türkiye’de değil, Avrupa’da da sanat çevresinin yakından tanıdığı Ferzan Özpetek yaz aylarında Lecce’de yaşar. Tabii Lecceli’lerin Ferzan Özpetek sevgisini anlatmaya gerek yok sanırım. Türk olduğunuzu öğrendikleri anda dillerinden Ferzan Özpetek adı dökülür. Filmlerinde Lecce ve Salento Yarımadası’nın güzelliklerini gösterdiğinden minnet ve şükranla anarlar. Serra Yılmaz da Ferzan Özpetek filmlerinde İtalyan rolüyle severek izlediğimiz bir sanatçıdır. İtalya Floransa’da tiyatro yapar ve fırsat buldukça Lecce’ye ve Puglia’ya hem kendisi gelir hem de dostlarını getirerek bölgenin tanınmasında önemli rol oynar.

    18. yüzyıl gezgini Thomas Ashe, Lecce’yi İtalya’nın en güzel şehri olarak tanımladığı bilgisi Lonely Planet’de de geçer.

    Mimarları, taş kesicileri, taş oyma ustaları ve sanatçılar Lecce’den çıkar. Bu yüzden her yer sanat eseri ile doludur. Lecce’ye güneyin Floransa’sı demelerinin sebebi de budur.

    Bugün eski şehre üç kapıdan girilir. Bunlar: Porta Rudiae, Porta San Biagio ve Porta Napoli’dir. Porta, zaten İtalyanca kapı demektir.


    Antik bir güzellik: Brindisi

    Brindisi’nin panoramik manzarası.
    Antik şehir Brindisi, Puglia.

    Puglia’nın güneyinde Adriyatik Denizi kıyısında, Salento bölgesinde yer alan antik bir şehirdir. Brindisi sadece tarihi, güzel ve misafirperver insanları, lezzetli yemekleri ve deniziyle değil, doğal liman olmasıyla da görenleri büyülüyor. Yüzölçümü 332,98 km² olmakla beraber yaklaşık 84 bin nüfusludur.

    Brindisi’nin tarihi, Messapians halkının Puglia’da yaşadığı zamanlara, yani MÖ. 8. yüzyıla kadar gidiyor. Brindisi şehrinin adı da bu zamandan kalmadır. Messapik kelime olan Brunda, geyik başı anlamına gelir ve bir geyiğin boynuzlarına benzeyen limanın şeklinden dolayı bu adı aldığına inanılır. Zamanla Brundo, Brindisi’ye dönüşür.

    Brindisi’nin yüzyıllar boyunca önemli bir ticaret şehri haline gelmesinde hiç şüphesiz limanın rolü büyüktür. Roma döneminde, MÖ. 300’lü yıllarda Brindisi, Yunanistan ve Doğu ile karabiber ticaretinin önemli bir limanıdır. Daha sonra Orta Çağ zamanında Haçlı Seferleri için Bari limanından olduğu gibi Brindisi’den de yola çıkıldığı bilinmektedir.19. yüzyılda ise Brindisi, Doğu Hint Adaları ile olan ticaretin çok önemli bir geçit noktası olur.


    Görülmeye değer: Taranto

    Taranto’daki eski kale.
    Taranto, Puglia.

    Stratejik bir konuma sahip bir şehir olan Taranto, 200 bin nüfusuyla Puglia’nın Bari’den sonraki 2. büyük ilidir. Büyük Deniz ve Küçük Deniz diye isimlendirilen iki deniz arasında bulunan şehir limanı, demir çelik tesisi, sanayisi, balıkçılığı, plajları, narenciye bahçeleri ve tarihi yerleriyle görülmeye değerdir.

    Taranto, İtalya’nın dördüncü önemli liman şehridir. Taranto Limanı, İtalya’nın güneyinde, İyonya Denizi’nde yer alıyor. Limanda konteyner, genel kargo ve Ro-Ro elleçlemesi yapılıyor.

    Avrupa ülkelerine getirilen malların önemli bir dağıtım üssü olan Taranto kentinin yeni limanı San Cataldo, Yıldırım Şirketler Grubu’nun bir iştiraki olan ve dünyanın on üçüncü büyük liman işletmecisi olan Yılport Holding, limanın 49 yıllığına işletme hakkını aldı. Güney İtalya’da tekstilden sonra ilk kez yatırım yapan bir Türk firması olarak hem Türklerin hem de İtalyanların gururu oldu.

    Ayrıca burası İtalyan filolarının konuşlandığı ve donanmanın bulunduğu stratejik bir konuma sahip önemli bir askeri üstür. NATO’nun da burada bir yerleşkesi mevcuttur.

    Bunun dışında önemli bir ticaret merkezidir. Avrupa’nın en büyük çelik fabrikası burada bulunur. Taranto’da gerek hava kirliliği gerekse gençlerin genelde güneyde yaşamak istememesiyle hızla bir nüfus azalması yaşanıyor. Taranto’nun tarihi merkezinde 19. yüzyılda yaklaşık 37 bin kişi yaşarken bugün 2800 kişinin yaşaması da bunun en büyük kanıtı.

    İtalya’da özellikle güney bölgelerde nüfus kaybı sorunu yaşayan çok sayıda küçük kasaba ve köy, metruk evleri 3 yıl içinde restore etmek şartıyla 1 avrodan başlayan fiyatlarla satıyor. 1 avroya ev projesi tarihi kent merkezini canlandırmak ve kalkındırmak amacıyla ilk kez Taranto’da başlatıldı. Böylece Taranto’nun artık insanların gittiği bir yer değil, döndüğü bir yer olması amaçlanıyor. Yaklaşık 150-200 bin avro harcayarak eski şehirde muhteşem bir konağa sahip olabilirsiniz. 


    Keşfedilesi: Barletta-Andria-Trani BAT eyaleti

    Puglia’da bir yaz günü.
    Barletta, Andria ve Trani’den oluşan BAT eyaleti.

    384 bin nüfuslu 1 542,95 km² ve 10 belediyesi bulunan bir Puglia eyaletidir. Daha önce Bari ve Foggia eyaletlerinde bulunan üç şehir birlikte İtalya’da ilk kez 2004 yılında eyalet olarak kuruldu. Haziran 2009 seçimleriyle etkin bir şekilde faaliyete geçen BAT, İtalya’nın Trieste ve Prato illerinden sonra en az belediye sayısına sahip üçüncü ilidir.

    Barletta

    Andria ve Trani ile eyalet başkenti olan Barletta, Gargano burnunun güneyinde ve Manfredonia Körfezi’nde bulunur. Bir sanat şehri olarak tanınan Barletta, zarif mimarisi ve müzelerindeki kıymetli koleksiyonları ile önemli bir mirasa sahip 95 bin nüfuslu önemli bir eyalet şehridir.

    1503’te Fransız ve İtalyan şövalyeleri arasında yapılan ünlü bir düello olan tarihi “challenge” (meydan okuma) olayının yaşandığı Barletta, bugün Adriyatik Denizi’nde canlı bir gece hayatı ve önemli bir tarihi mirasa sahiptir.

    Eski şehrin merkezi, güneyin en güzel rönesans kalelerinden biri ve aynı zamanda Kent Müzesi olan Kale’yi, birkaç adım ötesinde de Katedral’i görmek için gidilebilecek güzelliktedir. Şehirde; 14. yüzyıldan kalma ulusal bir anıt olan Cantinadella Disfida, Barlettalı Empresyonist Giuseppe De Nittis’in 200’den fazla resminin sergilendiği Palazzodella Marra Resim Galerisi ve önemli bir arkeolojik alan olan Cannedella Battaglia da ziyaret edilecek yerlerin başında gelir. Ayrıca, önemli ticari ve turistik limanı, güzel sahilleri, yiyecek ve içecekleriyle görülesi bir şehirdir.

    Andria

    Andria, 2009 Haziran ayına kadar Bari’ye bağlı bir kasaba iken Barletta ve Trani ile birlikte eyalet konumuna geçen yaklaşık 100 bin nüfuslu bir yerleşimdir. Barletta ve Trani’nin bulunduğu eyalet başkenti Andria, Unesco Dünya Mirası Listesi’ne giren Castel de Monte ve gastronomik ürünleriyle ünlüdür.

    Avrupa’nın en güzel kalelerinden olup kırsal kesimde tek başına duran Castel del Monte, Swabia İmparatoru 2. Frederick’in zevkine göre inşa edilmesinin yanı sıra ihtişamı, Arap esintileri ve ilginçliğiyle imparatorun kişiliğini yansıtır.

    Eski şehir, Avrupa’nın en dar sokağının bulunduğu Casalino Bölgesi’nin adak tapınakları, armaları, maskeleri ve darboğazları arasında zarif bir labirent ve havadar meydanlardan oluşur. En eski ibadet yerleri arasında, tapınakçıların beşiği olan Sant’Agostino Kilisesi ve Norman döneminden kalma Santa Maria Assunta Katedrali bulunur.

    Giriş tabelası onu “Zeytinyağı Şehri” olarak gösterir ve hâlihazırda Andria gastorominin önemli bir merkezidir. Tüm lezzetli yemeklerini ve içecek çeşitlerini tattıktan sonra bu kentin adını artık unutmanız mümkün değil Çünkü tüm duyularınıza hitap eder. Confetto Şekerleme ve Çikolata Müzesi’ni ziyaret ederek burada bölgesel süt ürünleri üretimini keşfedebilir, Puglia bademleri ve tatlı lokmalarıyla meşhur Tenerelli’nin keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca burrata ve üstte bir düğümle kapatılmış mozzarella ve stracciatella adı verilen tel tel kremalı peynir ile doldurulmuş küçük bir torba uzatılmış peyniri ile de ünlüdür.

    Trani

    Aziz Nikolaos’a adanmış Romanesk Katedrali, renkli balıkçı tekneleri, kaliteli restoranları, arnavut kaldırımlı sokakları, el sanatları dükkanları, galerileri ve büyüleyici beyaz taş işlemeleriyle hayli güzel bir kent Trani. Kentte aynı zamanda Orta Çağ’ın en önemli Puglia Yahudi topluluklarından birine ev sahipliği yapan Yahudi mahallesi, antik bir liman bulunuyor. BAT eyaletinin başkenti Bari’ye 43 km uzaklıkta bulunan Trani antik limanınında bir kahve içmek ya da şık restoranlarında güzel bir yemek yemek adeta ömre bedeldir.

    Trani, İtalyan harikaları listesinde de yer alır. Bulunduğu eyalet, sanatsal ve mimari güzellikleri, her dönemden kiliseleri, asil sarayları ile ünlüyken Trani, özel bir mermer türü olan taş üretimi ile ünlüdür. 

    Alberobello

    Bari’den 45 dakika güneyde deniz kıyısından içeride kalan ve Şirinler Kasabası olarak da bilinen Alberobello, Puglia’nın gözbebeğidir. Harran evlerinden esinlenilerek yapılmış trulli evleri adeta masal diyarından, çizgi film setlerinden fırlamış gibi herkesi etkileyebilecek güzellikte bir kasabadır. Eşsiz ve büyüleyici bir açık hava müzesi de diyebiliriz. Yedi Cüceler ya da Şirinlerle yarışır tatlılıkta evleriyle Alberobello tüm bölgede ilk turizme açılan ve tanınan kasabadır.

    Bari’nin güneyi ova ve dümdüz bir arazi üzerine kuruludur. Itria Vadisi de buradaki en ünlü vadinin adıdır. Puglialılar Alberobello’yu Itria Vadisi’nin kalbi olarak tanımlarlar. Alberobello; güzel ağaç demektir.

    14.yüzyılda İtalya’nın güneyinde Napoli Kralı’ndan izin alınmadan değil bina yapmak çivi dahi çakılamazmış. Puglia’nın tabiri caizse toprak ağası Gian Girolomo Acquaviva d’Aragona dahiyane bir fikirle kralın bir açığını bulur. Çimento kullanmadan kolayca bir kişinin bile yapabileceği lüzumu halinde çabucak yıkılabilecek ev fikri bu açıktan çıkış noktası olarak aklına gelir. Efsaneye göre devrin kralı, çatısı olan evden çok vergi alması da bu ev fikrinin tutmasının başka bir yönü olur. Fikir üzerine halkın alçısız, çimentosuz, harçsız, çatısız ve yığma taş tekniği kullanarak yaptıkları trulli evler, Napoli Krallığı’nın vergi denetmenleri geldiğinde kolayca yıkılıp halkı, acımasız krala vergi vermekten kurtarıyormuş.

    Bu konik evler Etrüskler tarafından Harran’dan esinlenerek yapılmış. Etrüskler, Preklasik dönemde bugünkü Toskana’da yaşamış, Roma İmparatorluğu’nun asal öğesi kabul edilen ve kurdun emzirdiğine inanılan topluluktur.

    Rehberimiz Mimmo bu evlerin hikayesini şöyle anlatıyor: “İtalya’nın bu bölgesi eskiden Türkler tarafından fethedilmişti. Türkler yavaş yavaş geri çekilince bazı Türk askerleri burada kaldı. Yiyecek ve barınak karşılığında bildikleri şekilde konik evleri barınak olarak bizim için inşa ettiler. Konik çatılı ilk sığınaklar, deniz kenarına inşa edildi. Zamanla trulli bugünün Alberobello bölgesinde inşa edilmeye başlandı.”

    Polignano a Mare

    Polignano a Mare, gökyüzüne yükselen falezlerin üzerinden denizi kucaklar. Yunan yerleşimcilerin Neapolis şehrini kurduğu MÖ. 4. yüzyıla kadar uzanır. Romalılar döneminde gelişir ve İmparator Trajan’ın MS.108-110 yılları arasında inşa edilen Via Traiana’sını kasabadan yönetecek kadar önemlidir. Bu yolun kalıntıları arasında, tarihi merkezin hemen kuzeyindeki Lama Monachile’de bir köprü bulunur.

    Polignano a Mare diyince ilk akla şüphesiz Domenico Modugno gelir. Franco Migliacci ile birlikte yazdığı Volare (Uçmak) şarkısı ile 1958 yılında San Remo Müzik Festivali’nde birincilik ödülünü alarak Grammy Müzik Ödülü’nü ülkesine kazandırır. Kısa sürede Amerika müzik listelerinin ilk sıralarına yerleşen şarkı, dünyada tahmini 30 milyon satar. Orijinal adı “Nel Blu Dipinto Blu” (Mavi boyalı mavi) olan bu şarkı sadece bizde değil tüm dünyada nakaratında geçen “volare”(uçmak) adıyla biliniyor. Domenico Modugno, Polignano a Mare’de doğduğundan hemşehrilerinin onunla duyduğu gurur biraz daha fazladır. Domenico Modugno’nun kollarını iki yana açmış, yüzünü doğduğu şehre dönmüş gülümseyen bronz heykeli, yerel halkın onu unutmadığını ifade etmesi ve saygılarının bir nişanesi olarak şehrin meydanında sergilenir. Heykelin önünde Modugno gibi ellerinizi açarak fotoğraf çektirmek de buraya özgü bir klasiktir.

    Volare şarkısının sözlerinde ne dediğine gelin kulak verelim:

    Sanırım böyle bir rüya bir daha geri gelmeyecek

    Ellerimi ve yüzümü mavi ile boyadım

    Ve sonra birden rüzgar beni kaçırdı

    Ve sonsuz bir gökyüzünde uçmaya başladım.

    Uçmak, oo

    Şarkı söylemek, oooo

    Mavide, boyanmış mavide

    Yukarıda olduğuma mutluyum

    Ve uçuyorum, mutlulukla uçuyorum

    Güneşten daha yükseğe ve daha da yükseğe

    Uzakta aşağıda, dünya yavaşça kaybolurken

    Tatlı bir müzik yalnızca benim için çalıyor…

    Heykelin hemen karşınızda falezlerin üzerinde de eski şehirde bulunur. İki şehrin arasında Monachile Lama koyunu görebilirsiniz. Manzara o kadar müthiş ki işte bu yüzden Puglia’da mutlaka görülecekler listesindedir burası!

    15.yüzyılda Venediklilerin ticaret için kullandıkları eski bir liman olan koy günümüzde en çok turist çeken halk plajıdır. Polignano a Mare, kayalıktan atlama sporu yapanların uğrak yeridir. 2010 yılından bu yana falezlerin üzerine konan platform ile Red Bull Denize Atlama Yarışı kasabayı daha da tanınır yapar. Yarışları yaklaşık 45 bin kişi izler.

    Puglia Bölgesi’ni ve birbirinden güzel kentlerini anlattım ancak bölge bunlarla sınırlı değil. Sonraki yazılarımızda da Puglia’nın kendine has karakterinden ve günlük yaşamından bahsedeceğim. Puglia serimiz için bizimle kalın!

    “Yakında çıkacak olan Puglia’da bir Ömür kitabından alıntıdır.”

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!