Hayrete düşüren keşif noktaları: Kahire gezilecek yerler

Size merhaba dediğim bu ilk seyahat önerileri yazıma Kahire gezilecek yerler içinde son derece büyüleyici bir yeri olan Mısır Piramitleri ve Gize Şehri ile merhaba demek istedim. Dünyanın 7 Harikası’ndan günümüze kadar ayakta duran tek yapı olan Keops Piramidi de bu şehirde üstelik! O halde başlayalım mı?
Gün gün Kahire!

Öncelikle şunu belirteyim; firavunların anıt mezarı niteliğinde olan Keops, Sfenks ve diğer piramitler, Kahire şehir merkezindeki farklı zevk, bütçe ve tarzlara hitap eden oteller bölgesinden yaklaşık yarım saat içerisinde ulaşabildiğimiz bir noktada bulunuyor.
Piramitlerin her birine ayrı ayrı vakit ayırdıktan sonra akşam güneşini “Al Andalus Bahçesi’nde” batırıp lokal restoranlarda Mısır mutfağından “Koshary” ya da vegan bir yemek olan “Mashshi” (bizim mutfağımızdaki dolma) ile bitirebiliriz.
2. günümüze ise Kahire gezilecek yerler listesine Mısır Antika ve Gayer Anderson müzeleri ile başlayıp, sıradaki durağımızdan önce bir mola vermekte ve hatta öğle yemeğini aradan çıkarmakta fayda var. Çünkü sıradaki durağımız Manial Sarayı. Buradaki işçilik şaheserlerini gözden kaçırmamak için saatler gerek. Sarayın oda tavanlarında ise Güneş Tanrısı Ra’ya ithafen yapılan varaklar tüm şatafatıyla göz alıyor. Bu akşamki menümüzde ise görür görmez tanıyacağımız Shawarma (bizdeki dönere benziyor) ya da yine vegan bir seçenek olan Molokhia var.
İnsan üç gün fiziksel olarak aç kalabilir ancak sanatsız kalamazmış. Mısır edebiyatı ve müziği de dünya literatüründe önemli bir yer tutuyor. Mısır, kadın seslerinin en kalınına verilen ismiyle “kontralto” bir divanı ve aynı zamanda bir halk kahramanı olan Ümmü Gülsüm’ün de anavatanı. Hatta öyle ki; Ümmü Gülsüm’ün “Walla Zaman Ya Selahy” şarkısı o dönemde o kadar çok beğenilmiş ve çalınmış ki ileri dönemlerde iptal edilene kadar Mısır Milli Marşı olarak bile kabul edilmiş.
Mısır demişken 1988 Nobel Edebiyat ödüllü yazar Necib Mahfuz’u da es geçmek olmaz! Dünya edebiyatına kattığı onlarca eser sayesinde eminim dünya edebiyatındaki yeri hep var olup ismi yaşatılacak. Ancak şunu da belirtmeden geçmemeliyim ki bu seyahatimiz için yanımıza alacağımız kitap gerek hafızalarımızda yer eden kapağı gerek de seyahatimizin kısalığı sebebiyle Paulo Coelho’nun çok satan eseri Simyacı!
Kahire gezilecek yerleri sonlandırırken altını çizmek istediğim iki yer daha var ki görmeden geçmemenizi öneririm. Bunlardan biri “The Citadel” diğeri ise maalesef ki günümüz insanoğlunun israfının uzun dönemdeki sonucunun fragmanı niteliğindeki “Manshiyat Naser/Çöp Şehir”.
Öncelikle: Kahire nerede ve nasıl gidilir?

Kahire, Afrika kıtasının kuzeyinde bulunan ve Mısır Arapçasındaki “masr” yani muzaffer anlamına gelen 1300 yaşındaki kadim şehir. Tüm bunların ötesinde Kahire, gezilecek yerleri ile adeta bir açık hava sanat müzesi.
İstanbul’dan günde üç sefer ile yaklaşık 2 saat 10 dakikada ulaşabileceğimiz bir noktada Kahire. İstanbul ve Ankara’daki konsolosluklardan yapacağımız vize başvurusu ile seyahat planlamalarımıza ekleyebileceğimiz tarihi ve gizemi hala çözülememiş bir bölge üstelik!
Yani bir nevi nekropol (Arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isim). Sırrı çözülememiş, yapılışı konusunda yaklaşık 4500 sene sonrasında bile hala fikir birliğine varılamamış üstelik her birini o günün koşullarıyla ele aldığımızda inanılmaz matematik ve geometri hesaplamalarıyla karşılaşacağımız şaheser niteliğindeki başyapıtlar…
Bu muhteşem şehri görmek, Kahire gezilecek yerleri keşfetmek, anlayabilmek ve kentin gizemine ortak olmak için hemen bir Kahire uçak bileti almaya ne dersiniz?
Güzelliklerin, hayatınızın hiçbir anından eksik olmadığı anlara… İyi uçuşlar!