More
    Ana SayfaSeyahat fikirleriHem lezzet hem doğa: Assos

    Hem lezzet hem doğa: Assos

    Şehirden ve pandeminin hayatımıza getirdiklerinden çok mu sıkıldınız? Şöyle birkaç gün bir yerlere kaçsam, her şeyden biraz uzaklaşsam diye mi düşünüyorsunuz? O zaman sizi Assos’a davet ediyoruz. Kazdağları’nın eteklerine kurulmuş bu şirin beldede şehrin gürültüsünün yerini kuş sesleri alıyor. Muhteşem bir doğanın yanı başında enfes Ege lezzetleri sizi şımartıyor ve size sadece Assos’un keyfini çıkarmak kalıyor. Doğayla baş başa, kalabalıklardan uzak birkaç gün geçirmek için Assos’a geldiğinizde sizi neler bekliyor gelin beraber keşfedelim.

    Turkish Airlines Blog
    Turkish Airlines Blog

    Yazar ekibimiz tarafından yönetilen bu hesapla, seyahat tutkunları ve keşif meraklılarının keyif alacağı blog içerikleri üretiyoruz.

    Özenle hazırladığımız içeriklerimiz aracılığıyla ilham vermeyi, bilgilendirmeyi, heyecanlandırmayı, eğlendirmeyi ve küçük ipuçları ile yolculuğunuzu kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda yola çıkmanın yenileyici ve özgürleştiriciliğini sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.

    Çünkü Tolstoy'un dediği gibi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir...”


    Assos hiçbir zaman yalnızca Assos değildir

    “Bu da ne demek şimdi?“ diyebilirsiniz ama Assos konumu itibariyle görülmeye ve gezilmeye değer birçok yere çok yakın. İşte bu yüzden Assos’a gitmek demek birçok yeri görmek demek. Assos öyle avantajlı bir konumda ki Bozcaada, Çanakkale, Balıkesir, Kazdağları, Edremit, Ayvalık seyahatleriniz sırasında uğrayabileceğiniz kadar yakın. Edremit Körfezi’ne hakim konumu ile yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını gözler önüne seren Assos Çanakkale’ye 90 km, Ayvacık’a ise 18 km mesafede bulunuyor. Kalabalıklara karışmadan kendi aracınızla rahatlıkla ulaşabilirsiniz.


    Denize girmek için kalabalığa karışmanıza gerek yok

    Assos yolunda bir iskele

    Sosyal mesafeyi korumaya ve kalabalıklardan uzak durmaya çalıştığımız bu dönemde Assos sessiz ve sakin atmosferiyle dikkat çekiyor. Her ne kadar küçük bir yerleşim yeri olarak görünse de, Assos’ta denize girebileceğiniz çok sayıda koy yer alıyor. Kadırga ve Sivrice koyları başta olmak üzere Sokakağzı gibi daha da sakin seçenekler bulunuyor. Siz yeter ki Kuzey Ege’nin serin sularında yüzmek isteyin. Küçükkuyu – Assos arasındaki sıra sıra dizilmiş sayısız plaj ve küçük tesis sizi ağırlamak için bekliyor. Assos’un genelinde plajlar büyük taşlardan meydana geliyor ve denize tahta iskelelerden giriliyor. İster günübirlik gidin isterseniz sahile yakın kamp alanlarında veya küçük pansiyonlarda konaklayın, zevkinize göre bir yer bulacağınıza eminiz.


    Ege lezzetleri’ne Assos dokunuşu

    Ege mutfağının kabak çiçeği dolması

    Dikkat ağzınız sulanabilir! Ege mutfağına özgü tüm lezzetleri bulabileceğiniz Assos’ta, tadına bakmadan dönmemeniz gereken bazı lezzetler: avcı böreği, kabak çiçeği dolması, zeytinyağlı bakla, otlu gözleme, ızgara ahtapot salatası, kılıç şiş, orfoz ızgara, iskorpit çorbası, ızgara kalamar, kalamar dolması ve deniz börülcesi. Assos limandaki restoranlarda veya Assos’a giden yolda bulunan salaş balıkçılarda hepsini bulabilirsiniz. Ayrıca yol boyunca her yerde göreceğiniz karadut şurubuyla serinlemek de adetten. Eve dönerken yanınızda biraz Kuzey Ege tadı götürmek için leziz zeytinyağlarından ve çok özel kokusuyla size hep buraları hatırlatacak limon kekiğinden almayı unutmayın.


    Kaçırmamanız gereken lezzet noktaları:

    Nefis Assos Dondurması

    Nefis bal bademli dondurma için Yahya Usta Assos Dondurmacısı
    Deniz mahsülleri yemek için Sivrice’deki Muammer Can’ın Yeri
    Kiremitte köfte için Sivrice’de Panorama Restoran
    Güzel bir akşam yemeği için Uzun Ev Restoran
    Balığa doymak için Küçükkuyu yolundaki Yahya’nın Yeri


    Behramkale ve ötesi: Muhteşem doğaya tepeden bir bakış

    Behramkale’nin Tepesinden Kadırga Koyu

    Osmanlı zamanında kurulmuş eski bir köy olan Behramkale Köyü, 150 haneden oluşan oldukça küçük bir köy. Köyün taşla kaplı dar sokaklarından kıvrıla kıvrıla tepeye doğru çıkarken sağlı sollu küçük dükkanlarda çeşitli otlardan zeytinyağına, ev tarhanasından el işçiliği dantellere kadar birçok yerel ve doğal ürün alabilirsiniz. Muhteşem bir manzaraya kavuşmak ve antik kenti gezmeye başlamak için köyün içinden yukarıya, tepeye çıkmak gerekiyor. Köyün içinde Osmanlı’dan kalma bir cami ve köprü de yer alıyor; Hüdavendigar Camii ve Hüdavendigar Köprüsü. Bu yürüyüşü akşam üzeri saatlerinde yapmanızı ve tepeye ulaştığınızda güzel bir kahve eşliğinde gün batımını izlemenizi tavsiye ederiz çünkü Assos Antik Kenti’nin manzarası oldukça büyüleyici. Tam karşıda Lesbos Adası aşağıda Kadırga Koyu ve Ege’nin bir tablo gibi önünüze serdiği muhteşem güzellikte bir doğa.


    Kazdağları’nın süslü etekleri: Adatepe ve Yeşilyurt köyleri

    Kaz Dağları Adatepe Köyü

    Assos’a kadar gelmişken vaktiniz ve özel aracınız varsa bir gününüzü mutlaka Kazdağları’nın eteklerindeki bu iki köye ayırmalısınız. Kazdağları’nın en popüler duraklarından biri olan Yeşilyurt Köyü ve Adatepe Köyü benzer bir atmosfere sahip. Bozulmamış doğal bir yaşam, taş evler, parke yollar ve dar sokaklar… Yeşilyurt’ta lavantalı dondurma yemeden, Adatepe Köyü’nde de zeytinyağının tadına bakıp Zeus Altarı’ından Edremit Körfezi’nin boydan boya tüm manzarasını görmeden ayrılmayın.


    Asya kıtasının en batı ucu ve Ege lezzetleri: Babakale

    Ege mutfağı

    Assos’taki son gününüzü belki de iyice uzaklara giderek değerlendirmek istersiniz diye düşündük. Mesela Asya’nın en batı ucuna, Babakale’ye. Babakale Osmanlı’dan kalma şirin bir balıkçı köyü ve Assos’a 27 km uzaklıkta. Asya kıtasının en batı ucu olarak geçiyor. Burada Ege mezeleri ve balık yiyebilir, çok yaygın olarak üretilen kapari turşusundan alabilirsiniz. Hatta mevsiminde giderseniz kendiniz bile toplayabilirsiniz. Ayrıca meraklısı için Babakale’de tüplü veya tüpsüz dalış ve zıpkınla balık avlama gibi olanaklar da bulunuyor. Köy kahvesinde mis gibi dağ çayından içmeyi, köy sokaklarında gezip fotoğraf çekmeyi, korsanlardan korunmak için yapılmış kaleyi gezmeyi unutmayın. Son bir lezzet tavsiyesi: Babakale’de köyün arkasında bulunan kekik kaplı tepeler sebebi ile hayvansal ürünlerin lezzeti bir başka güzel. Özellikle %80 koyun, %20 keçi sütü ile yapılmış ezine peynirini mutlaka deneyin.

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!