More
    Ana SayfaSeyahat fikirleriSanatBaharın enerjisini festivallerle karşılayın!

    Baharın enerjisini festivallerle karşılayın!

    Yüksek tempolu sonbahar ve kış günlerinin ardından baharın gelmesiyle nasıl doğa kendini tazeliyorsa sizin de hem bedeninizi hem de ruhunuzu besleyerek tazelenmeye ihtiyacınız olduğu aşikâr. Peki, bahar aylarını yorgun ve bitkin bir şekilde karşılamak yerine hem eğleneceğiniz hem de birçok farklı lezzeti tadabileceğiniz festivallerle karşılamaya ne dersiniz?

    Turkish Airlines Blog
    Turkish Airlines Blog

    Yazar ekibimiz tarafından yönetilen bu hesapla, seyahat tutkunları ve keşif meraklılarının keyif alacağı blog içerikleri üretiyoruz.

    Özenle hazırladığımız içeriklerimiz aracılığıyla ilham vermeyi, bilgilendirmeyi, heyecanlandırmayı, eğlendirmeyi ve küçük ipuçları ile yolculuğunuzu kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Aynı zamanda yola çıkmanın yenileyici ve özgürleştiriciliğini sizlere tekrar hatırlatmak istiyoruz.

    Çünkü Tolstoy'un dediği gibi: “Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar; Ya bir insan bir yolculuğa çıkar ya da şehre bir yabancı gelir...”


    Ülkemizde bahar aylarında düzenlenen çok sayıda festivale katılabilmek Turkish Airlines Holidays’in sunduğu paket tatiller ile artık hiç olmadığı kadar kolay.

    Türkiye’de pek çok şehirde özel temalı farklı festivaller düzenleniyor. Bu festivallerin pek çoğu, yörede yetişen lezzetleri, yerel yemekleri ya da içecekleri merkezine alıyor. Hal böyle olunca gönlünüze olduğu kadar midenize de hitap eden çok sayıda leziz tatil seçeneği önünüze seriliyor.

    Çoğu festivalde o bölgeyle özdeşleşmiş tatlar ziyaretçilerin beğenisine sunulduğundan festivallere gitmeden midenizde enfes yiyecekler için biraz yer bırakmanızı ve iştah kabartan yiyeceklerden azar azar yemenizi tavsiye ederiz. Harika bir gurme tatili için hazırsanız Türkiye’deki bahar festivallerine göz atalım.


    Manisa Mesir Macunu Festivali

    Manisa Mesir Macunu Festivali’nde halka mesir macunu dağıtılıyor.

    Manisa’nın Mesir Macunu Festivali, çok eskilere uzanan tarihiyle dikkat çekiyor. Neredeyse 500 yıldır düzenli şekilde gerçekleştirilen festivalin neşesini de önemini de aradan geçen yıllar bir türlü eskitememiş.

    Kanuni Sultan Süleyman’ın, annesi Hafsa Sultan’ı hasta yatağından kaldıran bu özel macunun halka da şifa getirmesini dilemesiyle başlayan gelenek Manisa’nın en önemli etkinliklerinden biri. Her yıl Nevruz Bayramı’nın gelişini müjdelemesi yönüyle bir başka güzel geçen festival, Mart ayında düzenleniyor. Festival için Manisa’yı ziyaret ettiğinizde mesir macununun tadına bakmayı ve düzenlenen çok sayıda kültürel etkinliğe göz atmayı unutmayın. Yerli ve yabancı çok sayıda turisti Manisa’da buluşturan Mesir Macunu Festivali, nesiller arasında da bir köprü görevi görmeyi başarıyor.


    Urla ve Alaçatı Ot Festivalleri

    İzmir Alaçatı’nın sokakları

    “Ot temalı bir festival olur mu” demeyin. Urla ve Alaçatı’nın otları öyle bir ün kazanmış ki son yıllara damga vuran, her iki ilçenin de sınırlarını aşarak yerli ve yabancı çok sayıda turistin katıldığı ot festivalleri ortaya çıkmış.

    Festivallerin katılımcıları her sene çeşitli otlarla birbirinden leziz, tadına doyulmaz yemekler hazırlıyorlar. Bu özel yemekler o kadar enfes ki parmaklarınızı yememek için büyük bir hüner göstermeniz gerekiyor. Urla ve Alaçatı’yı ziyaret etmeyi düşünüyorsanız bunu bahar festivallerinin düzenlendiği Mart ve Nisan aylarında yapabilirsiniz. Festivalleri daha da eğlenceli hale getiren, başta çeşitli otları toplama ve yemek hazırlama yarışmaları olmak üzere düzenlenen etkinliklerin kurallarını inceleyebilir; her sene çok sayıda müzisyenin, katılımcıların kulaklarının pasını silen konserlerinin listesine göz atabilirsiniz.


    Uluslararası Urla Enginar Festivali

    Urla, İzmir.

    Nefis festivaller düzenlemekte Ege Bölgemizin üstüne yok. Gerçekten baharın gelişi bölgede adeta bir şenlik havasında, çok sayıda farklı ürünün sergilendiği bahar festivalleriyle kutlanıyor.

    Urla’da her yılın Nisan ayında düzenlenen Enginar Festivali, adından da anlaşılacağı üzere başta enginar olmak üzere bölge halkının büyük uğraşlar sonucu ürettiği çok sayıda tarım ürününü katılımcıların beğenisine sunuyor. Sıkı bir enginar severseniz Urla’da her yıl düzenlenen bu festivalde enfes enginar yemekleri tariflerine göz atmak bile ağzınızın suyunu akıtabilir. Enginar ile hazırlanan yiyeceklerin çeşitliliğine çok şaşıracağınızı şimdiden belirtelim.


    Ereğli Uluslararası Osmanlı Çileği Kültür ve Sanat Festivali

    Karadeniz Ereğlisi, Zonguldak.

    Rotamızı biraz daha kuzeye çeviriyor ve Karadeniz Ereğlisi’ne gidiyoruz. Tarihi, Türkiye’de yapılan çilek tarımı kadar eskilere uzanan Osmanlı çileği üretimi günümüzde bölge halkı için hâlâ önemli bir geçim kaynağı olmasının yanı sıra bölgenin önde gelen kültürel simgeleri arasında yer alıyor.

    Bir zamanlar kralların meyvesi olarak nam salmış Osmanlı çileğinin üretimi için özellikle 1960’lı yıllara kadar büyük yatırımlar yapılmış. Mayıs ayının sonlarına doğru başlayan çilek hasadının gelişini müjdeleyen Ereğli Uluslararası Osmanlı Çileği Kültür ve Sanat Festivali çok renkli sahnelere tanıklık etmenizi sağlayabilir. Çilek üreticiliğini unutturmamak ve teşvik edilmesini sağlamak amacıyla düzenlenen festivalde çilek temalı çok sayıda etkinlik gerçekleştiriliyor.

    Zonguldak’a yolunuz düşerse yediden yetmişe herkesin severek yediği ve özlem dolu gözlerle bir sonraki hasat dönemini beklediği çileğin bu denli özel bir çeşidini üreten Karadeniz Ereğlisi’ne mutlaka uğramalısınız. Bölge kültüründe yadsınamaz bir öneme sahip olan bu leziz meyveden üretilen reçel başta olmak üzere diğer çilek ürünlerini de satın alabilir, bu şekilde hem bölge halkını destekleyebilir hem de sofralarınıza yepyeni tatlar katabilirsiniz.


    Edirne Bando ve Ciğer Festivali

    Meriç Köprüsü, Edirne.

    Edirne tava ciğeri Edirne’yi ziyaret etmek için başlıca sebeplerden. Ayrıca Osmanlı’nın eski başkentlerinden biri olan, Mimar Sinan’ın ustalık eseri Selimiye Camii gibi birçok kıymetli esere ev sahipliği yapan bu tarihi şehrin sembollerinden biri sayılıyor. Böylesine leziz bir tadı dosta düşmana, dünyanın dört bir yanına tanıtmak isteyen Edirneliler Bando ve Ciğer Festivali’ni her sene düzenlemeye başlamış.

    Renkli görüntülere sahne olan bahar festivallerinde sadece ciğer teması üzerinde durulmuyor; pek çok irili ufaklı bando da besteleriyle dinleyicilere unutulmaz anlar yaşatıyor. Nisan ayının sonlarına doğru düzenlenen festivale katılarak hem midenizi hem de kulaklarınızı şenlendirebilirsiniz. Ciğer temalı birbirinden eğlenceli yarışma ve etkinliklere de katılmanızı tavsiye ederiz.


    Didim VegFest

    Antik Apollon Tapınağı, Didim.

    Yüzümüzü tekrar sıcak Akdeniz topraklarına dönüyoruz. Doğasıyla olduğu kadar zengin kültürüyle de dikkat çeken Didim, Türkiye’nin ilk vegan festivali olma unvanını elinde tutan VegFest’i 2017’den bu yana tarihi Apollon Tapınağı’nın hemen yanı başında düzenliyor. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de vegan beslenme tarzına yoğun ilgi her yıl düzenlenen VegFest’te rahatlıkla gözlemlenebiliyor. Mayıs ayında gerçekleştirilen festivalde vegan yemeklerle süslenmiş çok sayıda etkinlik düzenleniyor. 

    Vegan beslenmeyi merak ediyorsanız veya kendinizi vegan olarak tanımlıyorsanız bu özel festivale mutlaka gitmelisiniz. Didim’in sıcak havası ve güzel doğasının böylesine tarihi ve kültürel bir ortamda, sizden tam not alacak vegan mutfağının sağladığı unutulmaz bir deneyimi yaşamaktan pişman olmazsınız.


    Datça Badem Çiçeği Festivali

    Eski Datça’da otantik bir sokak.

    Badem çiçeği denince akla gelen ilk yerler arasında bulunan Datça, son yıllarda bahar aylarının gelişini düzenlediği Badem Çiçeği Festivali’yle kutluyor. Şubat ayının ortalarında düzenlenen festival Datça bademinin farkını tatmanıza olanak sağlıyor.

    Yörenin bademini bu denli güzel yapan niceliğinden ziyade niteliği. Türkiye’nin badem üretiminin yüzde onunu karşılayan bölgenin ürünlerinin bu denli talep görmesinin ardında da bu sebep yatıyor. Türkiye’deki bahar festivallerinin en güzellerinden olan Badem Çiçeği Festivali, Datça’nın harika bademiyle tanışmak ve karmaşık şehir yaşamından biraz uzaklaşıp nefes almak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat. Yüzünüzü doğaya dönüp Ege ve Akdeniz’i kucaklayan Datça’nın en özel lezzetlerini tatmak sizin için de unutulmaz bir deneyim olacak.

    *Blogumuzda yer alan bu yazının tarihi bazı güncellemelerden dolayı yeni görünüyor olabilir. Yazının içeriği yazarın kendi görüşünü yansıtmaktadır ve yazıda yer alan fiyat, ulaşım gibi bazı bilgilerin değişmiş olması mümkündür. Göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

    Bunlar da var!