Ocak ayının kaçırılmaması gereken lezzetleri
Balık mevsimi takvimimize ocak ayıyla başlıyoruz. Yılın ilk ayı ocak; havaların iyice soğuduğu, denizlerin sakinleşip balıkların yağlandığı bir dönem. Ocak ayında uskumru, lüfer, palamut ve istavrit en yağlı ve nefis halleriyle sofralarda yerlerini alıyor. Özellikle lüfer ve palamut, soğuk denizlerde iyice beslenip yağlandığından tam bir lezzet şöleni sunuyor. Karadeniz hamsisi de ocak ayında tam yağlı durumda ve çok lezzetli oluyor. Tekir, kefal ve kırlangıç da bu dönemde bolca avlanıyor ve tezgâhlarda sıkça görülüyor. Bu balıkları ister ızgarada, ister fırında, isterseniz tavada keyifle pişirip tüketmek mümkün. Bu ay içinizi ısıtacak özel bir lezzet arıyorsanız, uskumru dolmasını mutlaka denemelisiniz.
Şubat ayının en öne çıkan balığı kalkan
Şubat ayı balık severler için heyecan verici, çünkü kalkan mevsiminin başlangıcı. Kalkan balığı, etinin lezzeti ve değerli oluşuyla biliniyor. Şubat ayından itibaren çıkmaya başlıyor ve bahar sonuna dek sofraları şenlendiriyor. Şubat ayında tekir ve gümüş gibi balıklar da bol çıkıyor, hamsi ise hâlâ sofraları şenlendirecek kadar bulunuyor. Uskumru, lüfer ve palamut için artık yavaş yavaş sezon sonu yaklaşıyor. Bu ay itibarıyla yağlarını biraz kaybetmeye başlıyorlar. Yine de taze istavrit, izmarit, kefal ve levrek şubat ayı balık sofralarında yer buluyor. Bu ay içinizi ısıtacak özel bir lezzet arıyorsanız, vişne yaprağına sarılmış istavriti mutlaka deneyin.
Mart ayında tüketilmesi gereken balıklar
Baharın habercisi mart ayında bazı balıkların en lezzetli dönemi devam ederken, bazıları için veda vakti geliyor. Kalkan buldunuz mu kaçırmayın, zira mayıs sonuna kadar sezonu devam edip sonra azalacak. Bunun yanında levrek de mart ayında çok lezzetli, özellikle açık deniz levreği veya kaya levreği bulabilirseniz tadına doyamazsınız. Mezgit bu ay bol çıkıyor ve tavada enfes. Yine kefal, izmarit, gümüş gibi balıklar ve tatlı sulardan yayın balığı mart ayında bol bulunan türlerden. İlkbaharın serin günlerinde kalkan buğulama, levrek ızgara veya çıtır mezgit tava ile balık ziyafetine devam edebilirsiniz.
Nisan ayı balık çorbası zamanı
Nisan ayı geldiğinde baharın etkisiyle denizlerde hareketlilik artıyor, balık çeşidi çoğalıyor. Hâlâ listesinin başında olan kalkanın en bol ve en lezzetli zamanlarından biri bu ay. Bunun yanı sıra mercan ve barbun balığı nisan ayında tezgâhlara geliyor, bu kırmızı renkli balıkların ızgarası da, tavası da çok seviliyor. Levrek ve kılıç balığı da bu ay çıkmaya başlıyor, hatta kılıç balığını sevenler için nisan ayı idealdir diyebiliriz. Kırlangıç balığı da bolca avlanmaya başladığından balık çorbası yapmanın tam zamanı.
Mayıs ayının en lezzetlisi dil balığı
İlkbaharın son ayı mayıs, âdeta denizlerin cömertleştiği bir dönem. Bu ay balık çeşitliliği zirve yapıyor, tezgâhlar deniz ürünleriyle dolup taşıyor. Levrek, mercan, izmarit, mezgit, kaya balığı gibi balıklar mayıs ayında bolca tutuluyor. Özellikle barbunya ve tekir bu mevsimde kıpkırmızı, tazecik hâlleriyle tezgâhları donatıyor. Dil balığı sevenler için de mayıs ayı doğru zaman. Sadece balıklar değil, ıstakoz, pavurya, karides gibi deniz mahsulleri de mayıs ayında oldukça bol çıkıyor. Mayıs ayının zenginliğinden sonuna kadar faydalanmak gerek, zira yaz aylarına doğru tezgâhlar biraz sakinleşecek. Mayıs ayında sofranıza farklı bir lezzet katmak isterseniz, dil balığı sarma tam size göre.
Haziran ayında levrek ve çipura sofralarda
Yaz başlangıcı haziran ayında deniz suyu ısınıyor, balıkların çoğu üreme sezonuna giriyor. Bu nedenle av yasağı bazı türler için devam ediyor, çeşit biraz azalıyor ama sofralar boş kalmıyor. Haziran denince akla ilk gelen sardalya. Sardalya balığının tam mevsimi haziran ayında başlıyor, yağlanmaya başlayan sardalyalar ızgarada mis gibi oluyor. Bunun yanında orkinos da haziran ayında Ege ve Marmara’da görünüyor. Çipura, levrek ve lüfer gibi balıklar da bu ay tüketilebilir ama çoğu çiftlik ürünü ya da sezon öncesi balığı. Yaz sofraları için levrek-çipura ızgaraları güzel bir seçenek. Haziran ayında kaya balığı ve akya gibi türler de özellikle Ege kıyılarında yakalanabilir. Yaz akşamlarında açık havada balık keyfi yapmak istenirse, sardalya ve diğer yaz balıkları az yağlı pişirme yöntemleriyle hazırlanabilir.
Temmuz ayında popüler balıklar
Temmuz, yılın en sıcak günleriyle birlikte balıkların da en az bulunduğu dönemlerden biri. Birçok balığın üreme döneminin sürmesi sebebiyle avlanmaları yasak ya da kısıtlı. Ancak sardalya bu dönemde bolluğuyla yüz güldürüyor. Temmuz ayı ızgarada sardalyanın en lezzetli zamanı. Çipura da temmuz ayında özellikle Ege kıyılarında çıkmaya başlıyor. Temmuz ayında ayrıca trança ve akya gibi büyük balıklar da sofralara gelebilir.
Ağustos ayında bulunabilen balıklar
Yazın sonuna yaklaşırken ağustos ayında denizlerde hareketlilik başlıyor. Lüfer ailesinin ufakları görünmeye başlıyor. Bu dönemde yakalanan lüferler henüz tam büyümediği için çinekop ya da sarıkanat olarak adlandırılıyor. Bu noktada bilinçli tüketim önemli. Küçük lüfer yavrularını tüketmemek gelecek sezonun bereketi ve balıkçılığın sürdürülebilirliği için çok değerli. Ağustos ayında sardalya yine başrolde. Yağını iyice toplayan sardalyalar çok lezzetli. Bunun yanında sonbaharın habercisi barbun, tekir, çipura ve palamut da ağustos ayı sonunda görünüyor.
Eylül ayı ve av yasağının sonu
Eylül ayı, balıkseverler için bayram gibi. Türkiye’de 1 Eylül’de av yasağı sona eriyor, balıkçılar denize açılıyor. Balık tezgâhları yeniden canlanıyor. Palamut sezonu başlıyor. Bu ay palamutlar henüz çok büyük olmaz ama kızartmalık ya da ızgaralık boyda tutuluyorlar. Lüfer de yavaş yavaş görünmeye başlıyor. Sardalya, çipura, barbun, tekir gibi balıklar eylül ayında çok lezzetli. Yaz boyunca Ege’de beslenen çipuralar sonbaharla birlikte sofralara konuk oluyor. Barbun ve tekir yine bol çıkıyor. Temmuz ve ağustos aylarına göre daha irileri görülüyor. Sezonun açılmasıyla birlikte sofralarda taze balık coşkusu başlıyor. Eylül ayının bereketini sofranıza taşımak isterseniz, barbun yahnisini mutlaka denemelisiniz.
Ekim ayının en iyi balıkları
Ekim, balık takviminin en zengin dönemlerinden biri. Denizdeki neredeyse her balık bu dönemde lezzetinin zirvesine ulaşıyor. Özellikle palamut, lüfer, uskumru, barbun, sardalya gibi türler ekim ayında yağlı ve dolgun oluyor. Levrek ve çipura hem denizden hem çiftlikten bol çıkıyor. Kılıç balığı, orfoz, trança gibi nadir türler bile ekim ayında tezgâhlarda yerini alıyor. Ekim ayında balıkları ızgara, buğulama, fırın gibi hafif yöntemlerle pişirmek, taze balığın tadını doyasıya almayı sağlayabilir. Özellikle palamutun en lezzetli döneminde yapılan, suyuna ekmek banmalık palamut ekşisi ise sofraların vazgeçilmezi olmaya aday.
Kasım ayının incisi lüfer
Kasım ayı, balıkların iyice yağlandığı, lezzetlerinin zirve yaptığı zamanlardan. Uskumru, hamsi, palamut, torik, kefal, levrek, mercan, barbun bol ve lezzetli. Lüfer kasım ayında en iri ve yağlı hâlini alıyor. Sarıkanatların büyüyüp kofana boyuna ulaştığı dönem aynı zamanda. Kasım ayında istavrit de yağlanıyor, tavada çıtır çıtır hazırlanabilir. Bu ay sofralar için tam bir balık şöleni zamanı. Kasım ayında sofraların yıldızı olan lüfer mutlaka ızgarada denenmeli. En yağlı ve lezzetli döneminde köz ateşinde pişen lüfer, dışı hafifçe kızarıp içi sulu kaldığında gerçek tadına ulaşıyor.
Aralık ayının öne çıkan balıkları
Yılın son ayında soğuklar arttıkça denizlerdeki balıklar iyice yağlanıyor, lezzetleri zirveye ulaşıyor. Hamsi en bol ve en lezzetli hâlinde. Tezgâhlarda kasa kasa hamsi görülebilir. Aralık geldi mi, “hamsinin kulağına kar suyu kaçtı” denir. İstavrit, kefal, uskumru, palamut, torik de bu ay sofralara konuk olmaya devam ediyor. Büyük torikler dilimlenerek ızgara yapılabilir, temizlenerek lakerda yapmak üzere hazırlanabilir, uskumrular fırında pişirilebilir. Levrek, mercan, çipura da rahatlıkla tüketilebilir. Bu ay, balıklar hem lezzetli hem besleyici.
Av yasağı ve sezon başlangıcı
Türkiye’de balıkların üreme döneminde rahat bırakılması için her yıl belirli bir süre av yasağı uygulanıyor. Bu yasak, denizlerin sürdürülebilirliği ve sofraların geleceği için büyük önem taşıyor. Genel olarak av yasağı her yıl 15 Nisan’da başlıyor, 1 Eylül’de sona eriyor. Bu tarihler arasında büyük teknelerle yapılan ticari balıkçılık yasak. Küçük ölçekli balıkçılar, serbest olan türleri bazı bölgelerde sınırlı şekilde avlıyor. Özellikle Karadeniz ve Marmara’da bu tarih çok önemli, palamut, lüfer, hamsi gibi göç balıkları bu dönemde kıyıya yaklaşıyor.
Denizin bereketi sofraya geldiğinde, balığın tadı da sohbetin keyfi de bambaşka oluyor. Ama işin sırrı balığı doğru zamanda, en taze ve yağlı halindeyken yakalamakta. Hamsiyi kışın, sardalyayı yaz akşamlarında, lüferi ise sonbaharda yediğinizde farkı hemen hissedersiniz. Av yasağının ardından balıkçıların “Vira Bismillah” diyerek açıldığı denizler, sofralara mevsimin ruhunu taşıyan taptaze balıkları ulaştırıyor. Siz de balık mevsimi takvimini takip ederek hem mevsimsel beslenebilir ve damak zevkinizi şenlendirebilir hem de denizlerin sürdürülebilirliğine katkıda bulunabilirsiniz.