1. Beyaz kumsallar, masmavi bir deniz: Cebu, Filipinler

Filipinler’in en eski şehri Cebu City’yi de içinde barındıran Cebu, doğasıyla nefes kesen bir ada. En yeni uçuş hatlarımızdan Cebu’ya özel menü kartımızı hazırlarken adanın kusursuz doğasından, tropikal tadından dem vurmamak olmazdı. Bildiniz; Cebu uçuşlarımızın menü kartlarında sizi adanın eşsiz beyaz kumsalları, masmavi denizi ve palmiyeler karşılıyor! Zira ünlü kâşif Macellan’ın 1521’de ayak bastığı, nüfusu oldukça genç bu egzotik kara parçası ziyaretçilerine bembeyaz kumsallar, bolca su ve doğa sporları vadediyor. Adanın renkli sosyal hayatı da cabası…
2. Eski ve yeni bir arada: Luanda, Angola

2021 sonu açılan en yeni hatlarımızdan Luanda Afrika’nın güneyinde, Atlas Okyanusu’na uzanan hareketli bir şehir. Bölgesindeki en önemli ticari limanlardan birine sahip Luanda’yı ziyaret edenler, modern yaşamın izlerinden kolonyal dönemin gölgesine, pek çok duygu ve geçişi bir arada deneyimliyor. Haliyle menü kartlarımızda modern Luanda şehir silueti ve etnik Afrika fontunu bir arada kullandık; zira Luanda’da eski şehir Baixa ve Cidade Alta olarak anılan yeni şehrin ruhu tam da bu minvalde. Eski şehrin dar sokaklarında kulağa sıklıkla çalınan yerel diller, şehrin merkezinde yerini Portekizcenin melodik tınısına bırakıyor. Bu ikiliğin ahengini menü kartlarımızla yolda ve Luanda’da sokaklarda bir an önce deneyimlemeniz dileğiyle!
3. Western şöleni: Dallas, Amerika Birleşik Devletleri

Teksas eyaletinin üçüncü, Amerika Birleşik Devletleri’nin dokuzuncu büyük kenti Dallas, konumundan mütevellit gerçek bir bilişim ve finans merkezi. Öte yandan -herkesin bildiği üzere-Dallas, kalplerin western filmleri cenneti. 2021 sonbaharında Dallas uçuşlarımız başlayınca bu bilgiyi es geçemedik ve western filmlerinin ikonik kapılarından ilhamla, -bizce- şahane bir menü kart hazırladık. Hazır uzun yola çıkmış, üstüne bir de Dallas’a gidiyorken uçak içi eğlence sistemimizde sıkı bir western izleyerek görevi tamamlamak fena bir fikir değil gibi, ne dersiniz?
4. Afrika’nın renkleri: Port Harcourt, Nijerya

Nijerya’nın Rivers eyaletinin başkenti Port Harcourt’a 2020 yılının başında uçmaya başladık. O günden bugüne köprünün altından çok su aktı, dünyada pek çok şey değişti. Nijer deltası üzerine kurulmuş, Bonny Nehri kıyısında boylu boyunca uzanan Port Harcourt’a 2022’den bakınca şehrin kıymeti biraz daha artıyor. Zira Port Harcourt geleneksel yapısını koruyan ve doğayla iç içe bir şehir. Tam da bu sebeple, Port Harcourt uçuşlarımızın menü kartlarında sizleri etnik desenli geleneksel kıyafetler giymiş Afrikalı hanımefendi çizimleri karşılıyor. Şimdiden iyi uçuşlar!
5. Yucatan’ın gözdesi: Cancun, Meksika

Karayip Denizi’ni Meksika Körfezi’nden ayıran Yucatan Yarımadası’na uçmaya başladığımız Ağustos 2019’da misafirlerimize sunduğumuz menü kartlarında Meksika’nın meşhur sombrero şapkasını kullandık. Muhakkak duymuşsunuzdur, Meksikalılar bu ekstra geniş şapkayı kullanarak coşkulu Meksika sıcağından bir nebze korunurlar. Bu arada Karayip Denizi kıyısında, Meksika’nın Quintana Roo eyaletindeki Cancun’un Mayalardan kalma atmosferinin, ziyaretçilerini büyülediğini hatırlatalım. Beyaz kumları, turkuaz denizi, mercan kayalıkları ve hareketli plajlarıyla Cancun’u gezilecek yerler listenize eklemeyi unutmayın!
6. Çiçek gibi: Bali, Endonezya

Balayı tatillerinin vazgeçilmezi Bali, Endonezya’ya sınırlarında göreni adeta mest eden bir ada. Kendine özgü doğası, denizi, otantik mekânları, kumsalları ve Instagram fotoğraflarında sıkça rastladığımız sonsuzluk havuzlarıyla Bali, sanki bu dünyadan değil gibi.
Biz de kültürü ve doğasıyla hiçbir yerlere benzemeyen bu cennet parçasına yakışır şekilde, bölgeye özgü plumeria çiçeğinden ilham aldığımız, yelpaze şeklinde tasarlanmış menü kartları hazırladık. Zira bildiğiniz üzere Ekvator’a oldukça yakın olan bu ada, tropikal iklim kuşağında olduğundan sıcaklık yıl boyunca 20-35 derece arasında seyrediyor. Siz siz olun, Bali’de yelpazesiz gezmeyin! ☺
7. Pangolinlerle yolculuk: Pointe-Noire, Kongo Cumhuriyeti

Kongo’da, pulları olan tek memeli hayvan olma özelliği taşıyan pangolinlerin birkaç farklı türü yaşıyor. Çam kozalağını andıran bu sevimli hayvanların bazı türlerinin ne yazık ki nesli tükeniyor. Biz de bu sebeple, Kongo Cumhuriyeti’nin ikinci büyük şehri Pointe-Noire’a uçmaya başladığımızda menü kartlarımızda pangolinleri işlemeye karar verdik.
Atlas Okyanusu kıyısındaki liman kenti Pointe-Noire, Kongo Cumhuriyeti’ni oluşturan 12 idari bölgeden biri. Şehrin nüfusu yaklaşık 820 bin. Okyanusa nazır uzun kıyı şeridiyle bu özel liman kenti; çeşitli hayvan türlerini barındıran parkları, büyüleyici botanik bahçeleri ve hareketli sosyal yaşamıyla ziyaret edilmeyi kesinlikle hak ediyor.
8. İç ferahlatan bir açık hava müzesi: Strazburg, Fransa

Bu defa evden çok uzaklaşmıyoruz, Avrupa’dayız. Fransa’nın kuzeydoğusundaki Alsace bölgesinin başkenti Strazburg, yaklaşık 300 binlik nüfusuyla Fransa’nın en kalabalık yedinci kenti. Sınır bölgesinde konumlanan Strazburg’u Almanya’dan güzeller güzeli Ren Nehri ayırıyor. Fransa ve Almanya kültürlerinin izlerini taşıyan bu stratejik açıdan oldukça önemli şehir, 1988’de hak ettiği üzere UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne de alınmış. Bu özel şehre uçmaya başladığımız 2019 yılında menü kartlarımızı da şehre özel bir konseptte hazırladık ve Orta Çağ ile Rönesans mimarisinin izlerini taşıyan Strazburg evlerinden ilham aldık. Strazburg’a yolunuz düşerse bu güzel evlerin önünde bol bol fotoğraf çektirmeyi unutmayın!
9. Balıksırtı bir liman kenti: Banjul, Gambiya

Atlas Okyanusu’nun en lezzetli balıklarının Banjul’dan çıktığı söylenir. Gambiya’nın başkenti Banjul, okyanusun doğusunda, Gambiya Nehri’nin girişini boylu boyunca uzanan bir liman kenti. Şehir bize göre tam da bu sebeplerle etnik desenlerle örülü estetik bir balıkla sembolize edilmeyi, hak ediyor. Evet, Banjul’a uçmaya başladığımızda menü kartlarını yeşil, turuncu ve kahve tonların ağırlıkta olduğu balık figürleriyle sunduk, misafirlerimiz çok sevdi, mutlu olduk. Bu arada “Banjul”un kelime anlamının “halat” olduğunu hatırlatalım; kent, ismini halat üretimi için çeşit çeşit iplik toplayan emektar işçilerden alıyor.
10. Balalaykanın ritmi: Krasnodar, Rusya

İyice geriye, 2018’e gidiyoruz. O sırada yeni açılan hattımız, Rusya’nın güneyinde, Karadeniz ve Azak Denizi yakınlarında yer alan Krasnodar’dı. Ülkenin diğer bölgelerine göre ılıman bir iklime sahip olan Krasnodar, ekonomik ve kültürel bakımdan dikkat çekici bir şehir. Tarihi geri sardığımızda şehrin ilk adının “Katerina’nın hediyesi” anlamına gelen “Ekaterinodar” olduğu bilgisiyle karşılaşıyoruz. Bu isim, Ekim Devrimi sonrası Lenin tarafından “Krasnodar” olarak değiştirilmiş, yani “kızıl hediye”. Şehrin tarihe ve geleneklere göz kırpan bu hali bize Rus kültüründe önemli yer tutan enstrüman balalaykayı anımsatınca hiç durmadık. Krasnodar hattımızın açıldığı 18 Temmuz 2017 itibarıyla uçuşlarımızın menü kartları belliydi: Balalayka.