Wat Arun / The Temple of Dawn (Şafak Tapınağı)
Nehir kenarına inşa edilen bu tapınak gerek konumu, gerekse tasarımı ile Bangkok’ta karşılaşabileceğiniz diğer tapınaklardan ayrılıyor. Vaktiyle Zümrüt Buda’yı da barındırdığı söylenen tapınak, şehirde en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Özellikle gün batımında inanılmaz bir görsel şölen sunan Wat Arun’a en az 1 saat ayırmanızı tavsiye ederim. Kımer tarzında inşa edilen Wat Arun’un kuleleri, 60 metre ile 85 metre uzunluğunda. Ana kuleye tırmanmanın aşağıdan göründüğü kadar kolay olmadığını merdivenleri çıkmaya başladıkça daha iyi anlıyorsunuz! Ancak yükseklere çıktıkça kulenin sunduğu muhteşem Chao Phraya nehir manzarasından etkilenmemeniz mümkün değil. Tapınağın yapımında renkli kesme Çin porselenleri kullanıldığından, özellikle güneş ile birlikte inanılmaz renk şöleni oluşturuyor. Gündüz 08:00-17:30 saatleri arasında ziyarete açık olan tapınakta kıyafet kuralları uygulanıyor; ziyaretçilerin kol ve bacaklarını kapatan kıyafetle gezmeleri, ayrıca sandalet gibi ayaklarını açıkta bırakan ayakkabı giyiyorlarsa mutlaka çorap giymeleri isteniyor. Yanında bu tarz kıyafeti olmayanlar için de girişte depozito ve ücret karşılığı şal ya da benzeri kıyafetler sağlanıyor. Benim önerim çantanızda bu tarz bir kıyafet taşımanız, keza birçok dini mekanda buna ihtiyaç duyacaksınız.
Grand Palace (Büyük Saray)

Bangkok gezisinin olmazsa olmazlarından. 1782’de inşa edilen saray o tarihten bu yana 150 yıldan fazla kraliyet ailesine ev sahipliği yapmış.Tayland Krallığı’nın manevi kalbi olarak görülen kompleksin içinde dolaşırken pek çok bina ile karşılaşacaksınız; bunların bazıları ziyaretçilere kapalı olsa da, kalan dolaşım alanlarında fazlasıyla zaman harcayacaksınız zaten. Kompleks içindeki en meşhur yapılardan biri Wat Phra Kaew yani Zümrüt Buda Tapınağı. Zümrüt Buda’nın 1782’de tapınağın inşasından sonra Wat Arun’dan buraya getirildiği söyleniyor. Saat 08:00-15:30 arası açık olan tapınakta kıyafet kuralları uygulanıyor.
Wat Pho / Temple of the Reclining Buddha (Yatan Buda Tapınağı)
Wat Pho, Yatan Buda’nın evi. Zümrüt Buda Tapınağı’nın hemen arkasında yer alan Wat Pho, Bangkok’taki en büyük tapınaklardan biri. İçinde yer alan ve altın yapraklarıyla kaplı olan Buda heykelinin uzunluğu 46 metre, yüksekliği ise yaklaşık 15 metre. Bu da onu en büyük Buda heykellerinden biri yapıyor. Wat Pho, Tayland’ın din, bilim ve edebiyat dallarında eğitim veren ilk devlet üniversitesi olma niteliğine de sahip. Ayrıca tapınak, Tay masajının önde gelen okullarından biri olarak görülüyor. Yorucu bir gezi sonrası burada emin ellerde masaj keyfini çıkartabilirsiniz. Kıyafet kuralları uygulanan tapınak 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyarete açık. Masaj hizmetleri ise saat 18:00’e kadar devam ediyor.
Khlong Tour (Kanal Turu)
Bangkok’u keşfetmenin en güzel yollarından biri ‘kanal turu’ yapmak. Kanal turuna katılarak, şehrin ilk yerleşim yerleri dahil birçok güzel ve etkileyici bölgesini bir de nehirden görme şansını yakalamış olacaksınız. Zaman içinde kolera riski nedeniyle kapatılan ve doldurulan kanalların geriye kalanlarında gezinmek, yerel halkın yaşadığı kanal evlerini görmek eminim sizi de benim kadar etkileyecektir. Modern Bangkok dışında neler olduğunu, nerelerde yaşandığını anlamak için bu deneyimi atlamayın.
Khao San Road

Benim sıralamamda Dünya’daki en eğlenceli ve renkli caddelerden biri Khao San Road. Sizin de Bangkok seyahatiniz sonrası yapacağınız bir Top 10 listesinde mutlaka yer alacağına bahse girerim. Müzik, eğlence, alışveriş, yemek… Kısacası bir tatile ait her şeyi yaşayabileceğiniz bir mekan. Bu cümbüş ve karmaşa sizi yormaktan ziyade daha fazla enerji verecek ve onlarca ülkeden akın eden tursitlerin yarattığı kozmopolitan Bangkok’u bu caddede gözlemleyebileceksiniz.
Floating Market (Yüzen Pazar)
Taylandlı kadınların meyve, sebze, çiçek ve hediyelik eşyaları tahta kanolarının üstünde satmaya çalıştıkları bir pazar yeri hayal edin; işte hayalinizde canlanan o yer Bangkok seyahatlerinin vazgeçilmezlerinden olan Yüzen Pazar (Floating Market)! Pazarı görmek için sabah çok erken saatlerde kalkmanız gerekecek olmasına rağmen, bu rengarenk yüklenmiş kanoları ve görsel cümbüşü görünce moraliniz yerine gelecektir. Fotoğraf makinenizin pilini iyice şarj etmeyi ve yanınıza yedek hafıza kartı almayı unutmayın!
Yaowarat / Chinatown (Çin Mahallesi)

Kendinizi Bangkok’ta değil de, Pekin ya da Şangay sokaklarında gibi hissedeceksiniz. Çinli nüfusun yaşadığı bu bölge ışıl ışıl reklam panoları, restoranları, cıvıl cıvıl dükkanları ile sizi alışılagelmiş metropol sokaklarından Çin’in renkli caddelerine götürecek.
Hayvan Çiftlikleri
Tayland tropikal bir ülke olması sebebiyle birçok değişik hayvan türüne ev sahipliği yapar ve bilinen hayvan türleriyle yakından tanışmanıza olanak verir. Timsahtan yılana kadar çok çeşitli hayvan çiftliklerine ev sahipliği yapan Bangkok’ta bu çiftliklerden en azından birini seyahat planınıza ekleyebilirsiniz. İlginç bir deneyim yaşayacağınızı söyleyebilirim.
Gündüz saatleri ne kadar coşkulu ve doluysa, Bangkok’ta geceler de aynı enerjiyle yüklü. Neon ışıkların süslediği sokaklar, canlı müziğin dışarılara taştığı caddeler ve enerjisi tükenmek bilmeyen bir şehir!
Geceyi yaşarken görmek isteyebileceğiniz sokaklardan olan Soi Cowboy, nehire yansıyan şehir ışıklarının romantik havasıyla yemek yiyebileceğiniz Dinner Cruise, alışılmışın dışında dekore edilen kafelerin yer aldığı meydan Siam Square gibi birçok yeri daha gezi listenize alabilirsiniz.
Eminim ön yargısız başlayacağınız Bangkok ve Tayland geziniz sonrası siz de Uzakdoğu’nun parlayan yıldızı Tayland’ın müptelası olacaksınız. Bangkok için ipuçlarını diğer yazımda okuyabilirsiniz. Şimdiden bol güneşli tatiller diliyorum.
Bangkok sadece alışveriş alternatifleri için bile tercih edilebilecek bir şehir. Tatilin olmazsa olmazı alışveriş deyince, Bangkok’ta her keseye ve her ilgi alanına hitap eden bir çözüm mutlaka vardır.
Tayland’da zincir mağazalar dışında yapacağınız her alışverişte ve alacağınız her hizmette pazarlık yapmanız gerektiği aklınızda bulunsun.
Bilgisayar ve yan ürünlerini satan 6 katlı Pantip Plaza, giyim alışverişi ve bazı günlerde hemen önünde kurulan konser alanında zevkli vakit geçirmek için uğranması gereken World Trade Center, 2000’den fazla dükkanı barındıran ve özellikle bayanların içinde saatlerce kaybolacağı MBK Plaza, Ferrari ve Porsche gibi araba mağazalarından pahalı giyim markalarına kadar pek çok mağazaya ev sahipliği yapan ve lüks alışverişte bir numara olan Siam Paragon, Bangkok’ta alışveriş deyince ilk akla gelen mekanlar…
Tabi ki Bangkok gibi bir şehirde alışveriş çılgınlığı sadece dört duvar arasına sıkışmış olamaz! Açık pazarlar da turistlerin ve yerel halkın vazgeçilmez alışveriş mekanları.
Haftasonu kurulan Chatuchak Weekend Market, her sabah güneşin doğuşuyla canlanan Chinatown Market ve havanın kararmasıyla kurulmaya başlanan Khao San – Patpong – Rod Fai Marketleri. Enfes renk şöleniyle fotoğraf severlere muhteşem kareler sunan Pak Khlong Talad Flower Market ve diğer yüzen pazarlar (floating market) da kaçırılmaması gereken yerlerden.
Eminim ki Bangkok sizi içine doğru çektiğinde farklı pek çok alternatif keşfedeceksiniz. Bangkok’ u klişelerden uzaklaştıran özelliği de bu zaten.
Alışverişten yorgun düşerseniz Tayland ile özdeşleşen masaj salonlarında kendinize gelebilirsiniz! Bangkok’ta çeşitli büyüklüklerde ve fiyat seçenekleri ile hizmet veren pek çok masaj salonu bulunuyor. Temiz ve sıhhi bulduğunuz bir salonda Thai, ayak, kafa masajı gibi değişik masaj türlerini deneyerek alışverişte harcadığınız enerjiyi geri kazanabilirsiniz.

Tayland bir deniz ülkesi olduğundan çeşitli tropik balıkları, deniz ürünlerini tatmak için size güzel bir fırsat verecektir. Sokak lokantalarından, şık restoranlara Bangkok size yemek konusunda pek çok seçenek sunar. Özellikle alışveriş merkezlerinin ‘food court’ bölümlerinde damak tadınıza uyabilecek seçenekler bulabilirsiniz.
Bangkok’a gideceklere birkaç tavsiye
Mevsim
Tayland’ın iki sezonu var; ıslak ve kuru sezonlar. Islak sezon, gökyüzünü kaplayan gri bulutlar ve yağmur demek. Sokaklarda gezinmek biraz daha zahmetli. Ayrıca yağmur sonrası havanın sıcaklığına bir de nem eklenmekte. Bundan dolayı ben daha çok kuru sezonu seçerek genelde Ocak-Mart arası planlıyorum gezilerimi.
Kıyafet
Islak sezonda seyahat edecekseniz ince bir yağmurluk sırt çantasının olmazsa olmazlarından. Ben eşyalarımı da yoğun yağmurdan korumak için yağmurluklu sırt çantası kullanıyorum. Çantanızda pamuklu, ince ve uzun kollu kıyafetler bulundurmanızı tavsiye ederim. Bu şekilde dini mekanlarda da zorluk çekmeden gezebilirsiniz. Pamuklu kıyafetler sıcak havada gerçekten işinize yarayacaktır. Çantanızda yedek tshirt bulundurmak bazı zamanlarda sizin kurtarıcınız olabilir. Bunun dışında rahat gezi ayakkabıları uzun yürüyüşlerde konfor sağlayacak ve biten günün sonunda sizi ayak ağrısından uzak tutacaktır.
Bu arada Bangkok’a uçarken seyahat için rahat bir ayakkabı tercih etmenizi öneririm. Havalimanında, yoğun turist trafiği yüzünden özellikle geliş pasaport kontrolleri çok yoğun olabiliyor, dakikalarca ayakta beklemeniz gerekebilir.
Ulaşım

Bangkok, Tayland’ın en kalabalık şehri ve yaklaşık 10 milyonluk bir nüfusa sahip olduğunu söyleniyor. Bu nedenle kent merkezindeki trafik her saat diliminde yoğun ve akşam saatlerine doğru yoğunluk katlanarak artıyor. Tatildeki zamanını trafikte harcamak istemeyenler için en güzel çözüm BTS yani ‘sky train’. Güzel bir planlamayla yolların üstüne yapılan köprülere yerleştirilen tramvay ile trafik derdi olmadan seyahat etmeniz mümkün. En azından gitmeyi planladığınız yere yakın bir noktaya kadar BTS ile gidip geri kalan mesafeyi yürüyerek tamamlayabilir, bu şekilde bir hayli zaman kazanabilirsiniz.
BTS’nin istasyon sayısına göre değişen tek yön bilet fiyatı 15-40 Baht arası. Tek kullanımlık bilet de olsa geçiş yaptıktan sonra kartınızı atmayın! Kartlar metrodan çıkarken de okutuluyor. Günlük abonman ücreti ise 120 Baht. Daha uzun süreli bir ziyaret planladıysanız 30 gün geçerli olan SmartPass kullanmanız makul; 15 kullanım 375 Baht, 25 kullanım 575 Baht, 40 kullanım 840 Baht).
Ayrıca Bangkok trafiğinde hemen seçebileceğiniz tuk tuk’lara en azından bir kez binmenizi tavsiye ederim. Üç tekerlekli bu motorların arka kabinine 2 kişi oturabiliyor ve ücret pazarlığa tabii.
Döviz büroları
İlk havalimanı varışında şehir merkezine gidecek kadar para bozdurmanız yeterli olacaktır. Şehir içinde döviz büroları mevcut. Döviz bürolarının çevresinde para bozduğunu söyleyen kişilere dikkat edin! Size yüksek kur vadetseler de dolandırıcılık ihtimaline karşı her zaman ofislerden para bozdurmanızı tavsiye ederim.
Ayrıca 100 ve 50 USD’lik banknotlar daha yüksek kurdan çevrilirken, daha küçük banknotlar biraz daha düşük bir kurdan çevriliyor.